→ Turkish Sentences From Tatoeba 19 → Začnite sa učiť / Stiahnite si MP3 Flashcards

otázka		Odpoveď
She is an outstanding poet. začať sa učiť		O seçkin bir şairdir.
She is anxious to meet you. začať sa učiť		O, seninle tanışmak için istekli.
She is ashamed to speak up. začať sa učiť		O yüksek sesle konuştuğu için mahçup oldu.
She is busy cooking dinner. začať sa učiť		O, akşam yemeği pişirmekle meşgul.
She is forbidden to go out. začať sa učiť		Onun dışarı çıkması yasaklandı.
She is going to Mount Tate. začať sa učiť		O Tate Dağına gidiyor.
She is her own worst enemy. začať sa učiť		O kendisinin en kötü düşmanıdır.
She is in bed with a fever. začať sa učiť		O, ateşten dolayı yatakta.
She is interested in music. začať sa učiť		O, müzikle ilgileniyor.
She is just going shopping. začať sa učiť		O sadece alışverişe gidiyor.
She is like a mother to me. začať sa učiť		O benim için bir anne gibidir.
She is lying about her age. začať sa učiť		O, yaşı hakkında yalan söylüyor.
She is Mr. Uda's secretary. začať sa učiť		O, Bay Uda'nın sekreteridir.
She is no ordinary student. začať sa učiť		O sıradan bir öğrenci değil.
She is nothing but a child. začať sa učiť		O, bir çocuktan başka bir şey değildir.
She is older and wiser now. začať sa učiť		O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.
She is playing with a doll. začať sa učiť		O, bir oyuncak bebekle oynuyor.
She is quick at everything. začať sa učiť		O her şeyde hızlıdır.
She is very fond of gossip. začať sa učiť		Dedikoduya çok düşkündür.
She isn't afraid of snakes. začať sa učiť		O, yılanlardan korkmuyor.
She knew the story already. začať sa učiť		O, zaten hikayeyi biliyordu.
She laid the table for six. začať sa učiť		O altı kişilik masa hazırladı.
She likes to be on her own. začať sa učiť		O, kendi başına olmayı sever.
She lives next door to him. začať sa učiť		O, onun bitişiğinde yaşıyor.
She looked after the child. začať sa učiť		O, çocukla ilgilendi.
She looked around the room. začať sa učiť		O odada etrafına bakındı.
She looked him in the face. začať sa učiť		O, onun yüzüne baktı.
She looks as young as ever. začať sa učiť		O, her zamanki gibi genç görünüyor.
She looks nice and healthy. začať sa učiť		O, güzel ve sağlıklı görünüyor.
She looks very happy today. začať sa učiť		Bugün çok mutlu görünüyor.
She looks very much afraid. začať sa učiť		O, çok korkmuş görünüyor.
She made a serious mistake. začať sa učiť		O, ciddi bir hata yaptı.
She managed to drive a car. začať sa učiť		O bir araba sürebildi.
She married a rich old man. začať sa učiť		O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
She married Tom last month. začať sa učiť		O, geçen ay Tom'la evlendi.
She may have told me a lie. začať sa učiť		O bana yalan söylemiş olabilir.
She may not be at home now. začať sa učiť		O, şimdi evde olmayabilir.
She must be from the South. začať sa učiť		O, güneyli olmalı.
She never thinks about him. začať sa učiť		O, asla onun hakkında düşünmez.
She passed the examination. začať sa učiť		O, sınavı geçti.
She persuaded him to do it. začať sa učiť		Onu onu yapması için ikna etti.
She plays tennis very well. začať sa učiť		O çok iyi tenis oynar.
She plays the piano by ear. začať sa učiť		O notasız piyano çalar.
She pointed out my mistake. začať sa učiť		O benim hatama dikkat çekti.
She put the key in her bag. začať sa učiť		Anahtarı çantasına koydu.
She put the lid on the box. začať sa učiť		O, kutunun kapağını kapattı.
She ran away with the eggs. začať sa učiť		O, yumurtalarla birlikte kaçtı.
She resembles that actress. začať sa učiť		O, şu aktrise benziyor.
She sang better than usual. začať sa učiť		O her zamankinden daha iyi söyledi.
She saw him at the station. začať sa učiť		O, istasyonda onu gördü.
She saw me enter the store. začať sa učiť		O beni mağazaya girerken gördü.
She says that she is happy. začať sa učiť		O mutlu olduğunu söylüyor.
She seems happy to be here. začať sa učiť		O burada olmaktan mutlu görünüyor.
She seems to have been ill. začať sa učiť		O, hasta gibi görünüyor.
She sent him a long letter. začať sa učiť		O, ona uzun bir mektup gönderdi.
She set a new world record. začať sa učiť		O, yeni bir dünya rekoru kırdı.
She shot him with a pistol. začať sa učiť		O, onu bir tabanca ile vurdu.
She should help her mother. začať sa učiť		O, annesine yardım etmeli.
She showed her album to me. začať sa učiť		O, albümünü bana gösterdi.
She showed him to his seat. začať sa učiť		O, ona koltuğunu gösterdi.
She slowly closed her eyes. začať sa učiť		Yavaşça gözlerini kapadı.
She smiled at him uneasily. začať sa učiť		O, huzursuzca ona gülümsedi.
She speaks relatively fast. začať sa učiť		O nispeten hızlı konuşur.
She spoke for the homeless. začať sa učiť		O evsizler adına konuştu.
She stayed here by herself. začať sa učiť		O, burada tek başına kaldı.
She suddenly became famous. začať sa učiť		O birden ünlü oldu.
She takes after her father. začať sa učiť		O, babasına benziyor.
She talked to the chairperson. začať sa učiť		O, başkanla konuştu.
She tends to speak rapidly. začať sa učiť		O, hızlı konuşmaya eğilimlidir.
She tends to talk too much. začať sa učiť		Çok konuşmaya eğilimlidir.
She thought of a good plan. začať sa učiť		O iyi bir plan düşündü.
She told him to try harder. začať sa učiť		O, ona daha çok çalışmasını söyledi.
She took care of his wound. začať sa učiť		O yarasına baktı.
She took care of the child. začať sa učiť		Çocuğa o baktı.
She took my joke seriously. začať sa učiť		O benim espriyi ciddiye aldı.
She turned around suddenly. začať sa učiť		O birden döndü.
She turned down my request. začať sa učiť		O benim ricamı geri çevirdi.
She used to live in luxury. začať sa učiť		O lüks içinde yaşardı.
She waited for him to call. začať sa učiť		O, onun aramasını bekledi.
She wanted to be a teacher. začať sa učiť		O bir öğretmen olmak istedi.
She wants to be a designer. začať sa učiť		O bir tasarımcı olmak istiyor.
She was a great help to me. začať sa učiť		O bana muhteşem bir yardım oldu.
She was asked to the party. začať sa učiť		O partiye istenildi.
She was blackmailed by him. začať sa učiť		Onun tarafından ona şantaj yapıldı.
She was burning with anger. začať sa učiť		O, öfkeden yanıyordu.
She was coming down stairs. začať sa učiť		O merdivenlerden iniyordu.
She was crying in her room. začať sa učiť		O, odasında ağlıyordu.
She was listening to music. začať sa učiť		O, müzik dinliyordu.
She was washing the dishes. začať sa učiť		O, bulaşıkları yıkıyordu.
She was working last night. začať sa učiť		O, dün gece çalışıyordu.
She wasn't a bit impatient. začať sa učiť		O, biraz sabırsız değildi.
She went there last summer. začať sa učiť		O, geçen yaz oraya gitti.
She went to Chicago by bus. začať sa učiť		O, Şikago'ya otobüsle gitti.
She whispered it in my ear. začať sa učiť		O onu kulağıma fısıldadı.
She wore a beautiful dress. začať sa učiť		O, güzel bir elbise giymişti.
She wore a dark blue scarf. začať sa učiť		O koyu mavi bir eşarp taktı.
She wrote me a long letter. začať sa učiť		O, bana uzun bir mektup yazdı.
She's at most 20 years old. začať sa učiť		O, en fazla yirmi yaşındadır.
She's loved by her friends. začať sa učiť		O, arkadaşları tarafından sevilir.
She's never fallen in love. začať sa učiť		O hiçbir zaman aşık olmadı.
She's wearing a loose coat. začať sa učiť		O gevşek bir ceket giyiyor.
Sheep provide us with wool. začať sa učiť		Koyun bize yün verir.
Sheep provide us with wool. začať sa učiť		Koyun bize sürü verir.
Should I wait for you here? začať sa učiť		Seni burada beklemem gerekiyor mu?
Show me the photos, please. začať sa učiť		Bana fotoğrafları göster lütfen.
Silk feels soft and smooth. začať sa učiť		İpek yumuşak ve pürüzsüzdür.
Soccer is an exciting game. začať sa učiť		Futbol heyecan verici bir oyundur.
Some boats are on the lake. začať sa učiť		Bazı kayıklar gölün üstündedir.
Some civilians were killed. začať sa učiť		Bazı siviller öldürüldü.
Some medicine does us harm. začať sa učiť		Bazı ilaçlar bize zarar verir.
Some object to his opinion. začať sa učiť		Bazıları onun fikrine itiraz ediyor.
Some of the dogs are alive. začať sa učiť		Köpeklerden bazıları yaşıyor.
Someone hit me on the back. začať sa učiť		Birisi sırtıma vurdu.
Sorry, I'm a stranger here. začať sa učiť		Üzgünüm, burada bir yabancıyım.
Speaking English is useful. začať sa učiť		İngilizce konuşmak faydalılar.
Speaking English is useful. začať sa učiť		İngilizce konuşmak faydalıdır.
Speaking in English is fun. začať sa učiť		İngilizce konuşmak eğlencelidir.
Start a new paragraph here. začať sa učiť		Burada yeni bir parağrafa başla.
Stay calm and do your best. začať sa učiť		Sakin ol ve elinden geleni yap.
Stay here and wait for him. začať sa učiť		Burada kal ve onu bekle.
Stop bothering your father. začať sa učiť		Babanı rahatsız etmeyi kes.
Suddenly her face was pale. začať sa učiť		Birdenbire onun yüzü soldu.
Sue is an American student. začať sa učiť		Sue Amerikalı bir öğrenci.
Suicide is a desperate act. začať sa učiť		İntihar umutsuz bir eylemdir.
Summer has arrived at last. začať sa učiť		Sonunda yaz geldi.
Susie loves Japanese music. začať sa učiť		Susie Japon müziğini seviyor.
Take a deep breath, please. začať sa učiť		Derin bir nefes alın lütfen.
Take good care of yourself. začať sa učiť		Kendinize iyi bakın.
Take the road on the right. začať sa učiť		Sağa dön.
Take this book back to him. začať sa učiť		Bu kitabı ona geri götür.
Taylor tried to be neutral. začať sa učiť		Taylor tarafsız olmaya çalıştı.
Tears are a child's weapon. začať sa učiť		Göz yaşları bir çocuğun silahıdır.
Tell me what to do with it. začať sa učiť		Onunla ne yapacağımı söyle.
Tell me what your hobby is. začať sa učiť		Bana hobinin ne olduğunu söyle.
Tell the teacher your name. začať sa učiť		Öğretmene adını söyle.
Thank you for your concern. začať sa učiť		İlgin için teşekkür ederim.
Thank you for your present. začať sa učiť		Hediyen için teşekkür ederim.
Thank you for your trouble. začať sa učiť		Zahmetin için teşekkür ederim.
Thank you for your warning. začať sa učiť		Uyarın için teşekkür ederim.
Thank you, I've had enough. začať sa učiť		Teşekkür ederim, yeterince yedim.
Thanks for sticking around. začať sa učiť		Civarda dolaştığın için teşekkürler.
That blue one is also mine. začať sa učiť		O mavi olanda benimdir.
That book is worth reading. začať sa učiť		O kitap okumaya değer.
That boy is Tony, isn't he? začať sa učiť		Şu çocuk Tony, değil mi?
That brown one is mine too. začať sa učiť		O kahverengi olan da benimki.
That cat has beautiful fur. začať sa učiť		O kedinin güzel bir kürkü var.
That child has few friends. začať sa učiť		O çocuğun birkaç arkadaşı var.
That company went bankrupt. začať sa učiť		O şirket iflas etti.
That is my sister's camera. začať sa učiť		O benim kız kardeşimin kamerası.
That is no business of his. začať sa učiť		O onun işi değil.
That is our baseball field. začať sa učiť		Şurası bizim beyzbol sahamızdır.
That is your major problem. začať sa učiť		O, senin önemli sorunundur.
That makes no sense at all. začať sa učiť		O mantıklı değil.
That movie is worth seeing. začať sa učiť		O film izlemeye değer.
That poor lady is disabled. začať sa učiť		Şu zavallı kadın engelli.
That was an excellent putt. začať sa učiť		O mükemmel bir vuruştu.
That was no ordinary storm. začať sa učiť		O, sıradan bir fırtına değildi.
That won't change anything. začať sa učiť		O birşey değiştirmeyecek.
That's a really great idea. začať sa učiť		O, gerçekten harika bir fikir.
That's an incredible story. začať sa učiť		O, inanılmaz bir hikaye.
That's easy for you to say. začať sa učiť		Senin söylemen kolay.
That's exactly what I want. začať sa učiť		Tam olarak istediğim odur.
That's just the way Tom is. začať sa učiť		Bu sadece Tom'un tarzı.
That's right. He's Anthony. začať sa učiť		Doğru. O Anthony.
That's too good to be true. začať sa učiť		O, gerçek olamayacak kadar çok iyi.
That's very naughty of you. začať sa učiť		Sen çok yaramazsın.
That's your responsibility. začať sa učiť		O sizin sorumluluğunuzdadır.
The airplane flew very low. začať sa učiť		Uçak çok alçaktan uçuyordu.
The archer killed the deer. začať sa učiť		Okçu geyiği öldürdü.
The baby has fallen asleep. začať sa učiť		Bebek uyuyor.
The baby is still sleeping. začať sa učiť		Bebek hala uyuyor.
The baby was crying in bed. začať sa učiť		Bebek yatakta ağlıyordu.
The bad smell disgusted us. začať sa učiť		Kötü koku bizi tiskindirdi.
The bird flapped its wings. začať sa učiť		Kuş kanatlarını çırptı.
The bird's wing was broken. začať sa učiť		Kuşun kanadı kırıldı.
The bomb missed its target. začať sa učiť		Bomba hedefi ıskaladı.
The boss is an open person. začať sa učiť		Patron açık bir kişidir.
The box he found was empty. začať sa učiť		Onun bulduğu kutu boştu.
The boy is full of promise. začať sa učiť		Çocuk söz dolu.
The boy is wearing glasses. začať sa učiť		Çocuk gözlük takıyordu.
The boy often runs errands. začať sa učiť		Çocuk sık sık getir götür işleri yapar.
The boy soon went to sleep. začať sa učiť		Çocuk kısa sürede yatmaya gitti.
The child was almost drowned. začať sa učiť		Çocuk neredeyse boğuluyordu.
The British acted too late. začať sa učiť		İngilizler çok geç davrandı.
The car is acting up again. začať sa učiť		Araba yine tekliyor.
The castle is now in ruins. začať sa učiť		Kale şimdi harabe halinde.
The cat jumped in surprise. začať sa učiť		Kedi şaşırarak atladı.
The cat slept on the table. začať sa učiť		Kedi masanın üstünde uyudu.
The city fell to the enemy. začať sa učiť		Şehir düşmanın eline geçti.
The coat is lined with fur. začať sa učiť		Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
The convention voted again. začať sa učiť		Kurultay tekrar oylama yaptı.
The cost in lives was huge. začať sa učiť		Yaşamlarda maliyet büyüktü.
The court found him guilty. začať sa učiť		Mahkeme onu suçlu buldu.
The curtains were all open. začať sa učiť		Perdelerin hepsi açıktı.
The desk has three drawers. začať sa učiť		Masanın üç çekmecesi var.
The Diet is now in session. začať sa učiť		Meclis şimdi oturumda.
The dinner is almost ready. začať sa učiť		Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
The dog always barks at me. začať sa učiť		Köpek her zaman bana havlar.
The dog came running to me. začať sa učiť		Köpek koşarak bana doğru geldi.
The dog came running to us. začať sa učiť		Köpek koşarak bize doğru geldi.
The dog is as good as dead. začať sa učiť		Bu köpek ölü kadar iyi.
The dog ran after the ball. začať sa učiť		Köpek topu kovaladı.
The dog sniffed the ground. začať sa učiť		Köpek yeri kokladı.
The dog was digging a hole. začať sa učiť		Köpek bir çukur kazıyordu.
The dog was hit by a truck. začať sa učiť		Köpek bir kamyon tarafından çarpıldı.
The door is sometimes open. začať sa učiť		Kapı bazen açıktır.
The eagle is about to land. začať sa učiť		Kartal yere inmek üzere.
The eagle is king of birds. začať sa učiť		Kartal kuşların kralıdır.
The engine would not start. začať sa učiť		Motor çalışmadı.
The exercises did her good. začať sa učiť		Egzersizler onu iyileştirdi.
The exhibition is now open. začať sa učiť		Sergi şimdi açık.
The fence is painted green. začať sa učiť		Çit yeşil boyalıdır.
The fighting grew bloodier. začať sa učiť		Döğüş daha kanlı oldu.
The fish is in clear water. začať sa učiť		Balık temiz sudadır.
The flights were cancelled. začať sa učiť		Uçuşlar iptal edildi.
The flood began to subside. začať sa učiť		Sel alçalmaya başladı.
The floor had a good shine. začať sa učiť		Zeminin iyi bir parlaklığı vardı.
The fog is getting thicker. začať sa učiť		Sis yoğunlaşıyor.
The fruit smells delicious. začať sa učiť		Meyve lezzetli kokuyor.
The game drew a good crowd. začať sa učiť		Oyun iyi bir topluluk çekti.
The game was very exciting. začať sa učiť		Oyun çok heyecan vericiydi.
The girl is friendly to me. začať sa učiť		Kız bana karşı cana yakın.
The glass is full of water. začať sa učiť		Bardak su doludur.
The hat fits her perfectly. začať sa učiť		Şapka ona mükemmel bir şekilde uyuyor.
The heat is terrible today. začať sa učiť		Isı bugün korkunç.
The hotel stands on a hill. začať sa učiť		Otel bir tepe üzerinde duruyor.
The house is made of stone. začať sa učiť		Ev taştan yapılmıştır.
The house is painted white. začať sa učiť		Ev beyaz boyalıdır.
The house is two miles off. začať sa učiť		Ev iki mil uzakta.
The house is under repairs. začať sa učiť		Ev tamir ediliyor.
The idea is typical of him. začať sa učiť		Fikir ona özgüdür.
The Iraqis were surrounded. začať sa učiť		Iraklılar çember içine alınmışlardı.
The job offer still stands. začať sa učiť		İş teklifi hala duruyor.
The job would be difficult. začať sa učiť		İş zor olacaktı.
The land did not cost much. začať sa učiť		Arazi çok fazlaya mal olmadı.
The law is not always fair. začať sa učiť		Yasa her zaman adil değildir.
The law is still in effect. začať sa učiť		Bu yasa hala yürürlüktedir.
The lawyer drew up my will. začať sa učiť		Avukat benim vasiyetimi düzenledi.
The leaves are turning red. začať sa učiť		Yapraklar kızarıyor.
The leaves have all fallen. začať sa učiť		Yaprakların hepsi döküldü.
The library has many books. začať sa učiť		Kütüphanenin birçok kitabı var.
The light came on suddenly. začať sa učiť		Aniden ışık geldi.
The lion is the king of beasts. začať sa učiť		Aslan hayvanların kralıdır.
The little boy has a dream. začať sa učiť		Küçük çocuğun bir hayali var.
The main tap is turned off. začať sa učiť		Ana vana kapatılır.
The man blushed like a boy. začať sa učiť		Adam bir çocuk gibi utandı.
The man hit me on the head. začať sa učiť		Adam benim kafama vurdu.
The medicine had no effect. začať sa učiť		İlacın hiç bir etkisi yoktu.
The meeting lasted until 5. začať sa učiť		Toplantı beşe kadar sürdü.
The meeting started at ten. začať sa učiť		Toplantı saat onda başladı.
The meeting was called off. začať sa učiť		Toplantı iptal edildi.
The meeting was last month. začať sa učiť		Toplantı geçen aydı.
The men are smiling on cue. začať sa učiť		Erkekler tamda laflarının üstüne gülüyorlar.
The mother kissed her baby. začať sa učiť		Anne bebeğini öptü.
The mud clung to his shoes. začať sa učiť		Çamur onun ayakkabılarına yapıştı.
The news made her very sad. začať sa učiť		Haber onu çok üzdü.
The novel is very exciting. začať sa učiť		Roman çok heyecan verici.
The old man died last week. začať sa učiť		Yaşlı adam geçen hafta öldü.
The old man died of cancer. začať sa učiť		Yaşlı adam kanserden öldü.
The old man got in her way. začať sa učiť		Yaşlı adam onun yoluna girdi.
The old man said something. začať sa učiť		Yaşlı adam birşey söyledi.
The opposition was divided. začať sa učiť		Muhalefet bölündü.
The other children laughed. začať sa učiť		Diğer çocuklar güldü.
The paint hasn't dried yet. začať sa učiť		Boya henüz kurumadı.
The paper wasn't important. začať sa učiť		Belge önemli değildi.
The party finished at nine. začať sa učiť		Parti dokuzda bitti.
The place was almost empty. začať sa učiť		Yer hemen hemen boştu.
The police have caught him. začať sa učiť		Polisler onu yakaladı.
The policeman followed him. začať sa učiť		Polis onu izledi.
The rain changed into snow. začať sa učiť		Yağmur kara dönüştü.
The rain continued all day. začať sa učiť		Yağmur bütün gün devam etti.
The rain lasted three days. začať sa učiť		Yağmur üç gün sürdü.
The responsibility is mine. začať sa učiť		Sorumluluk benimdir.
The rioters beat him badly. začať sa učiť		İsyancılar onu kötü yendi.
The room is full of people. začať sa učiť		Oda insanlarla dolu.
The rule should be revised. začať sa učiť		Kural yeniden gözden geçirilmelidir.
The scissors are not sharp. začať sa učiť		Makas keskin değil.
The seats are all sold out. začať sa učiť		Koltukların hepsi satıldı.
The situation was hopeless. začať sa učiť		Durum ümitsizdi.
The sky is becoming cloudy. začať sa učiť		Gökyüzü bulutlanıyor.
The snake swallowed a frog. začať sa učiť		Yılan bir kurbağayı yuttu.
The soldiers had artillery. začať sa učiť		Askerlerin ağır silahları vardı.
The store closes at eleven. začať sa učiť		Mağaza onbirde kapanır.
The storm blew down a tree. začať sa učiť		Fırtına bir ağacı devirdi.
The story is based on fact. začať sa učiť		Hikaye gerçeğe dayalıdır.
The street is full of cars. začať sa učiť		Cadde arabalarla dolu.
The teacher got well again. začať sa učiť		Öğretmen tekrar iyileşti.
The telephone doesn't work. začať sa učiť		Telefon çalışmıyor.
The train has already left. začať sa učiť		Tren zaten yola çıktı.
The train will depart soon. začať sa učiť		Tren yakında kalkacak.
The trial lasted five days. začať sa učiť		Deneme beş gün sürdü.
The trial was all but done. začať sa učiť		Deneme neredeyse yapılmıştı.
The water has been cut off. začať sa učiť		Su kesildi.
The water is nice and cool. začať sa učiť		Su güzel ve soğuk.
The wind feels great today. začať sa učiť		Rüzgar bugün harika hissettiriyor.
The worst is still to come. začať sa učiť		Yinede en kötüsü gelecek.
Their boy was named Edward. začať sa učiť		Onların çocuklarına Edward adı verildi.
There is a bag on the desk. začať sa učiť		Masanın üzerinde bir çanta vardır.
There is a doll in the box. začať sa učiť		Kutuda oyuncak bir bebek var.
There is a fan on the desk. začať sa učiť		Masanın üzerinde bir fan vardır.
There is a key on the desk. začať sa učiť		Masanın üzerinde bir anahtar vardır.
There is a man at the door. začať sa učiť		Kapıda bir adam var.
There is a map on the wall. začať sa učiť		Duvarda bir harita var.
There is a small pond here. začať sa učiť		Burada küçük bir gölet vardır.
There is a little water left. začať sa učiť		Biraz su kaldı.
There is no room for doubt. začať sa učiť		Şüpheye yer yok.
There were no clouds today. začať sa učiť		Bugün bulutlar yoktu.
There were no resignations. začať sa učiť		İstifalar yoktu.
There were ten eggs in all. začať sa učiť		Hepsi on yumurta vardı.
There's a nice breeze here. začať sa učiť		Burada güzel bir esinti var.
There's a party after work. začať sa učiť		İşten sonra bir parti var.
There isn't anyone in the room. začať sa učiť		Odada kimse yok.
These earphones don't work. začať sa učiť		Bu kulaklıklar çalışmıyor.
These gloves belong to Tom. začať sa učiť		Bu eldivenler Tom'a aittir.
These shoes need polishing. začať sa učiť		Bu ayakkabı parlatılmalı.
They advanced to the river. začať sa učiť		Nehire doğru ilerlediler.
They agreed to start early. začať sa učiť		Onlar erken başlamak için aynı fikirdeler.
They all envied my new car. začať sa učiť		Onların hepsi yeni arabamı kıskandı.
They are always quarreling. začať sa učiť		Onlar her zaman tartışıyorlar.
They are both very excited. začať sa učiť		Onların her ikisi de çok heyecanlı.
They are in the same class. začať sa učiť		Onlar aynı sınıftalar.
They are living on charity. začať sa učiť		Onlar sadaka ile yaşıyorlar.
They are of average height. začať sa učiť		Onlar ortalama boydalar.
They are on their way home. začať sa učiť		Onlar eve gidiyorlar.
They are out in the garden. začať sa učiť		Onlar dışarıda bahçedeler.
They are well looked after. začať sa učiť		Onlara iyi bakılıyor.
They climbed down the tree. začať sa učiť		Onlar ağaçtan indiler.
They discussed the problem. začať sa učiť		Onlar sorunu tartıştılar.
They dropped out of school. začať sa učiť		Onlar okuldan ayrıldılar.
They enjoyed singing songs. začať sa učiť		Onlar şarkı söylemekten keyf aldı.
They got married last fall. začať sa učiť		Onlar geçen sonbaharda evlendiler.
They heard it on the radio. začať sa učiť		Onlar onu radyoda duydu.
They knew how to make iron. začať sa učiť		Onlar nasıl ütü yapacağını biliyordu.
They live across the river. začať sa učiť		Onlar nehrin karşısında yaşamaktadırlar.
They may not know about it. začať sa učiť		Onlar onu bilmeyebilirler.
They named their baby Jane. začať sa učiť		Onlar bebeğe Jane adını verdiler.
They named their baby Jane. začať sa učiť		Onlar bebeklerine Jane adını verdiler.
They refused to be drafted. začať sa učiť		Onlar askere alınmayı reddettiler.
They released the prisoner. začať sa učiť		Onlar mahkumu serbest bıraktılar.
They remained good friends. začať sa učiť		Onlar iyi arkadaş kaldı.
They remained in Tennessee. začať sa učiť		Onlar Tennessee'de kaldılar.
They searched for the girl. začať sa učiť		Onlar kızı bulmaya çalıştılar.
They supplied us with food. začať sa učiť		Onlar bize yiyecek temin ettiler.
They swam across the river. začať sa učiť		Onlar nehri yüzerek geçtiler.
They took a brief vacation. začať sa učiť		Onlar kısa bir tatile çıktılar.
They were born in Thailand. začať sa učiť		Onlar Tayland doğumlular.
They were conservative men. začať sa učiť		Onlar muhafazakâr insanlardı.
They were not brave at all. začať sa učiť		Onlar hiç cesur değillerdi.
They were ready for action. začať sa učiť		Onlar eylem için hazırdı.
They were tired of waiting. začať sa učiť		Onlar beklemekten usandılar.
They're academic champions. začať sa učiť		Onlar akademik şampiyonlardır.
They're as tired as we are. začať sa učiť		Onlar bizim kadar yorgunlar.
They're cleaning the beach. začať sa učiť		Onlar sahili temizliyorlar.
They're in a singing group. začať sa učiť		Onlar şarkı söyleyen bir gruptalar.
This answer made him angry. začať sa učiť		Bu cevap onu kızdırdı.
This bicycle belongs to me. začať sa učiť		Bu sözlük bana aittir.
This book deals with China. začať sa učiť		Bu kitap Çinle ilgilidir.
This book is not sold here. začať sa učiť		Bu kitap burada satılmıyor.
This book is too expensive. začať sa učiť		Bu kitap çok pahalı.
It is worthwhile to read this book. začať sa učiť		Bu kitap okumaya değer.
This book seems easy to me. začať sa učiť		Bu kitap bana kolay gibi görünüyor.
This car is as good as new. začať sa učiť		Bu araba yeni alınmış kadar iyi.
This car was made in Japan. začať sa učiť		Bu araba Japonya'da üretildi.
This clock is out of order. začať sa učiť		Bu saat bozuk.
This coffee is undrinkable. začať sa učiť		Bu kahve içilmez.
This data is for my thesis. začať sa učiť		Bu veri benim tezim içindir.
This dictionary is no good. začať sa učiť		Bu sözlük iyi değil.
This drink is on the house. začať sa učiť		Bu içki şirkettendir.
This ice is going to crack. začať sa učiť		Bu buz çatlayacak.
This is a beautiful flower. začať sa učiť		Bu güzel bir çiçek.
This is a daily occurrence. začať sa učiť		Bu bir günlük olay.
This is a handy little box. začať sa učiť		Bu kullanışlı küçük bir kutu.
This is a horseshoe magnet. začať sa učiť		Bu at nalı bir mıknatıstır.
This is a special occasion. začať sa učiť		Bu özel bir durum.
This is a view of the Alps. začať sa učiť		Bu Alplerin bir manzarasıdır.
This is all I need to know. začať sa učiť		Bütün bilmem gereken budur.
This is an important event. začať sa učiť		Bu önemli bir olay.
This is just what I wanted. začať sa učiť		Bu tam benim istediğim.
This is never going to end. začať sa učiť		Bu sonuna kadar asla gitmez.
This is the fish he caught. začať sa učiť		Bu onun yakaladığı balıktır.
This is the latest fashion. začať sa učiť		Bu en son moda.
This is why I dislike cats. začať sa učiť		Kedileri sevmememin nedeni budur.
This is why I quit the job. začať sa učiť		İşi bırakmamın nedeni budur.
This is your hat, isn't it? začať sa učiť		Bu senin şapkan değil mi?
This man is very, very old. začať sa učiť		Bu adam çok, çok yaşlı.
This morning it cleared up. začať sa učiť		Bu sabah hava açtı.
This plan requires secrecy. začať sa učiť		Bu plan gizlilik gerektirir.
This puzzle has 500 pieces. začať sa učiť		Bu yapboz beşyüz parçadır.
This river is deepest here. začať sa učiť		Bu nehrin en derin yeri burası.
This river is not polluted. začať sa učiť		Bu nehir kirli değildir.
This road goes to the city. začať sa učiť		Bu yol şehre gider.
This road goes to the park. začať sa učiť		Bu yol parka gider.
This school has no heating. začať sa učiť		Bu okulun ısıtması yok.
This song is easy to learn. začať sa učiť		Bu şarkıyı öğrenmesi kolaydır.
This surprised many people. začať sa učiť		Bu birçok kişiyi şaşırttı.
This table is made of wood. začať sa učiť		Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
This table is made of wood. začať sa učiť		Bu masa ahşaptır.
This tie matches your suit. začať sa učiť		Bu kravat takımına uyar.
This watch cost 70,000 yen. začať sa učiť		Bu saat 70,000 yene maloldu.
This word comes from Greek. začať sa učiť		Bu kelime Yunancadan geliyor.
This word has two meanings. začať sa učiť		Bu kelimenin iki anlamı var.
This yogurt tastes strange. začať sa učiť		Bu yoğurdun tadı tuhaf.
Those two boys are cousins. začať sa učiť		Şu iki çocuk kuzendir.
Thousands lost their homes. začať sa učiť		Binlerce insan evlerini kaybettiler.
Tie the horse to that tree. začať sa učiť		Atı o ağaca bağlayın.
Tokyo was really wonderful. začať sa učiť		Tokyo gerçekten harikaydı.
Tom accepted the job offer. začať sa učiť		Tom iş teklifini kabul etti.
Tom admired Mary's courage. začať sa učiť		Tom Mary'nin cesaretine hayran oldu.
Tom almost never gets sick. začať sa učiť		Tom neredeyse hiç hastalanmaz.
Tom and I are good friends. začať sa učiť		Tom ve ben iyi arkadaşlarız.
Tom and Mary are neighbors. začať sa učiť		Tom ve Mary komşudur.
Tom and only Tom can do it. začať sa učiť		Tom ve sadece Tom onu yapabilir.
Tom applied for a passport. začať sa učiť		Tom bir pasaport için başvurdu.
Tom appreciates modern art. začať sa učiť		Tom modern sanatı taktir ediyor.
Tom asked for Mary by name. začať sa učiť		Tom Mary'yi adıyla istedi.
Tom asked Mary if she'd go. začať sa učiť		Tom Mary'ye gidip gitmeyeceğini sordu.
Tom asked Mary to be quiet. začať sa učiť		Tom Mary'den sakin olmasını rica etti.
Tom ate a lot of ice cream. začať sa učiť		Tom bir sürü dondurma yedi.
Tom barely passed the exam. začať sa učiť		Tom güçlükle sınavı geçti.
Tom became John's roommate. začať sa učiť		Tom John'un oda arkadaşı oldu.
Tom bought a camera for me. začať sa učiť		Tom benim için bir kamera satın aldı.
Tom broke the world record. začať sa učiť		Tom dünya rekoru kırdı.
Tom brought plenty of food. začať sa učiť		Tom bol yiyecek getirdi.
Tom brought up the subject. začať sa učiť		Tom konudan bahsetti.
Tom burned his report card. začať sa učiť		Tom karnesini yaktı.
Tom came down with the flu. začať sa učiť		Tom grip nedeniyle hastalandı.
Tom came to Boston in 2001. začať sa učiť		Tom 2001 de Boston'a geldi.
Tom can do better, I think. začať sa učiť		Sanırım, Tom daha iyi yapabilir.
Tom can do this work alone. začať sa učiť		Tom bu işi yalnız başına yapabilir.
Tom can handle it, I think. začať sa učiť		Sanırım, Tom onunla başedebilir.
Tom can lift heavy weights. začať sa učiť		Tom ağır halterleri kaldırabilir.
Tom can operate a forklift. začať sa učiť		Tom bir forklifti kullanabilir.
Tom can understand Swahili. začať sa učiť		Tom Swahili anlayabiliyor.
Tom can't accept your gift. začať sa učiť		Tom hediyeni kabul edemez.
Tom can't make up his mind. začať sa učiť		Tom karar veremez.
Tom can't play tennis here. začať sa učiť		Tom burada tenis oynayamaz.
Tom can't play the piccolo. začať sa učiť		Tom pikolo çalamaz.
Tom certainly has charisma. začať sa učiť		Tom'un kesinlikle karizması var.
Tom changes his mind a lot. začať sa učiť		Tom fikrini çok değiştirir.
Tom chose Mary for the job. začať sa učiť		Tom, iş için Mary'yi seçti.
Tom chose to go work alone. začať sa učiť		Tom işe yalnız gitmeyi seçti.
Tom climbed over the fence. začať sa učiť		Tom çitin üzerine tırmandı.
Tom completed his painting. začať sa učiť		Tom tablosunu tamamladı.
Tom considered his options. začať sa učiť		Tom seçeneklerini düşündü.
Tom consumes a lot of wine. začať sa učiť		Tom çok şarap tüketir.
Tom couldn't have been more wrong. začať sa učiť		Tom daha hatalı olamazdı.
Tom couldn't help laughing. začať sa učiť		Gülmemek Tom'un elinde değildi.
Tom couldn't run very fast. začať sa učiť		Tom çok hızlı koşamadı.
Tom couldn't stop coughing. začať sa učiť		Tom öksürüğünü tutamadı.
Tom couldn't stop sneezing. začať sa učiť		Tom hapşırmayı durduramadı.
Tom counted on Mary's help. začať sa učiť		Tom Mary'nin yardımına güvendi.
Tom cried himself to sleep. začať sa učiť		Tom uyumak için kendi ağladı.
Tom declined our job offer. začať sa učiť		Tom bizim iş teklifini reddetti.
Tom despaired of their son. začať sa učiť		Tom oğlundan umutsuz.
Tom didn't agree with Mary. začať sa učiť		Tom Mary ile aynı fikirde değildi.
Tom didn't do his homework. začať sa učiť		Tom ev ödevini yapmadı.
Tom didn't exactly say yes. začať sa učiť		Tom tam olarak evet demedi.
Tom didn't have much money. začať sa učiť		Tom'un çok parası yoktu.
Tom didn't have to do that. začať sa učiť		Tom onu yapmak zorunda değildi.
Tom didn't hesitate at all. začať sa učiť		Tom hiç tereddüt etmedi.
Tom didn't know Mary cared. začať sa učiť		Tom Mary'nin umursadığını bilmiyordu.
Tom didn't know what to do. začať sa učiť		Tom ne yapacağını bilmiyordu.
Tom didn't mean to do that. začať sa učiť		Tom onu yapmak istemedi.
Tom didn't touch his lunch. začať sa učiť		Tom öğle yemeğine dokunmadı.
Tom died of a broken heart. začať sa učiť		Tom kırık bir kalpten öldü.
Tom died of a heart attack, začať sa učiť		Tom bir kalp krizinden öldü.
Tom doesn't agree with you. začať sa učiť		Tom seninle aynı fikirde değil.
Tom doesn't believe in God. začať sa učiť		Tom Allah'a inanmıyor.
Tom doesn't have a bicycle. začať sa učiť		Tom bir bisiklete sahip değil.
Tom doesn't have much time. začať sa učiť		Tom'un çok zamanı yok.
Tom doesn't know who's who. začať sa učiť		Tom kimin kim olduğunu bilmiyor.
Tom doesn't like city life. začať sa učiť		Tom şehir hayatını sevmez.
Tom doesn't like my family. začať sa učiť		Tom ailemi sevmez.
Tom doesn't like to travel. začať sa učiť		Tom seyehat etmeyi sevmez.
Tom doesn't live with Mary. začať sa učiť		Tom Mary ile yaşamıyor.
Tom doesn't look like John. začať sa učiť		Tom John'a benzemiyor.
Tom doesn't sing very well. začať sa učiť		Tom çok iyi şarkı söylemez.
Tom doesn't want to go out. začať sa učiť		Tom dışarı çıkmak istemiyor.
Tom doubts if it will rain. začať sa učiť		Tom yağmur yağıp yağmayacağından şüpheli.
Tom eats nothing but fruit. začať sa učiť		Tom meyveden başka birşey yemez.
Tom enjoyed Mary's company. začať sa učiť		Tom Mary'nin şirketinden hoşlandı.
Tom enjoys taking pictures. začať sa učiť		Tom resim çekmekten hoşlanır.
Tom fell and broke his arm. začať sa učiť		Tom düştü ve kolunu kırdı.
Tom fell and hurt his knee. začať sa učiť		Tom düştü ve dizini incitti.
Tom fell in love with Mary. začať sa učiť		Tom Mary'ye aşık oldu.
Tom felt a little left out. začať sa učiť		Tom biraz ihmal edildiğini hissetti.
Tom felt his knees tremble. začať sa učiť		Tom dizlerinin titrediğini hissetti.
Tom felt sympathy for Mary. začať sa učiť		Tom Mary için sempati hissetti.
Tom fixed the broken radio. začať sa učiť		Tom bozuk radyoyu tamir etti.
Tom fixed the leaky faucet. začať sa učiť		Tom sızdıran musluğu tamir etti.
Tom followed his instincts. začať sa učiť		Tom içgüdülerini izledi.
Tom forgot his appointment. začať sa učiť		Tom randevusunu unuttu.
Tom forgot to feed his dog. začať sa učiť		Tom köpeğini beslemeyi unuttu.
Tom forgot to lock his car. začať sa učiť		Tom arabasını kilitlemeyi unuttu.
Tom forgot to pay the bill. začať sa učiť		Tom faturayı ödemeyi unuttu.
Tom found Mary fascinating. začať sa učiť		Tom Mary'yi ilginç buldu.
Tom found the drawer empty. začať sa učiť		Tom çekmeceyi boş buldu.
Tom gave a detailed answer. začať sa učiť		Tom ayrıntılı bir cevap verdi.
Tom gave Mary a nasty look. začať sa učiť		Tom Mary'ye kötü bir görünüm verdi.
Tom goes to school on foot. začať sa učiť		Tom okula yaya gider.
Tom got a letter from Mary. začať sa učiť		Tom Mary'den bir mektup aldı.
Tom got his hearing tested. začať sa učiť		Tom işitmesini test ettirdi.
Tom got Mary out of a mess. začať sa učiť		Tom Mary'yi karışıklıktan kurtardı.
Tom got on the wrong train. začať sa učiť		Tom yanlış trene bindi.
Tom got out of the bathtub. začať sa učiť		Tom küvetten çıktı.
Tom got rid of his old car. začať sa učiť		Tom eski arabasından kurtuldu.
Tom got stabbed in the arm. začať sa učiť		Tom kolundan bıçaklandı.
Tom got very angry at Mary. začať sa učiť		Tom Mary'ye çok kızdı.
Tom had a clear conscience. začať sa učiť		Tom'un temiz bir vicdanı var.
Tom had a cramp in his leg. začať sa učiť		Tom'un bacağında bir kramp var.
Tom had a hideous hangover. začať sa učiť		Tom'un berbat bir başağrısı var.
Tom had no idea what to do. začať sa učiť		Tom'un ne yapacağı hakkında hiç bir fikri yoktu.
Tom had no one to help him. začať sa učiť		Tom'un yardım edecek kimsesi yok.
Tom handed Mary her jacket. začať sa učiť		Tom Mary'ye ceketini verdi.
Tom hardly ever watches TV. začať sa učiť		Tom neredeyse hiç TV izlemez.
Tom has a deadline to meet. začať sa učiť		Tom'un buluşmak için zaman sınırı var.
Tom has a lot of free time. začať sa učiť		Tom'un bir sürü boş zamanı var.
Tom has a meeting to go to. začať sa učiť		Tom'un gidecek bir toplantısı var.
Tom has a message for Mary. začať sa učiť		Tom'un Mary için bir mesajı var.
Tom has a sister in Boston. začať sa učiť		Tom'un Boston'da bir kız kardeşi var.
Tom has a surprise for you. začať sa učiť		Tom'un senin için bir sürprizi var.
Tom has a touch of the flu. začať sa učiť		Tom hafif grip oldu.
Tom has been avoiding Mary. začať sa učiť		Tom Mary'den kaçınmaktadır.
Tom has confidence in Mary. začať sa učiť		Tom Mary'ye güvenir.
Tom has had a heart attack. začať sa učiť		Tom bir kalp krizi geçirdi.
Tom has low blood pressure. začať sa učiť		Tom'un düşük tansiyonu var.
Tom has made himself clear. začať sa učiť		Tom kendini temizledi.
Tom has never been married. začať sa učiť		Tom asla evlenmedi.
Tom has no idea what to do. začať sa učiť		Tom'un ne yapacağı hakkında fikri yoktu.
Tom has nowhere else to go. začať sa učiť		Tom'un gidecek başka yeri yok.
Tom has put on some weight. začať sa učiť		Tom biraz kilo aldı.
Tom has run short of money. začať sa učiť		Tom'un parası bitti.
Tom has to be home by 2:30. začať sa učiť		Tom 2:30 a kadar evde olmalı.
Tom has to go shopping now. začať sa učiť		Tom şimdi alışverişe gitmek zorunda.
Tom has to look after Mary. začať sa učiť		Tom Mary'ye bakmak zorunda.
Tom has to protect himself. začať sa učiť		Tom kendini korumak zorunda.
Tom has very little choice. začať sa učiť		Tom'un çok az seçimi var.
Tom hasn't heard from Mary. začať sa učiť		Tom Mary'den haber almadı.
Tom hates it when it's hot. začať sa učiť		Tom sıcak olduğunda, ondan nefret eder.
Tom heard Mary go upstairs. začať sa učiť		Tom Mary'nin yukarıya çıktığını duydu.
Tom hopes to see you there. začať sa učiť		Tom seni orada görmeyi umuyor.
Tom hung his head in shame. začať sa učiť		Tom utançla başını eğdi.
Tom ignored Mary's warning. začať sa učiť		Tom Mary'nin uyarısını görmezden geldi.
Tom invited Mary to dinner. začať sa učiť		Tom Mary'yi akşam yemeğine davet etti.
Tom is a dependable person. začať sa učiť		Tom güvenilir bir kişidir.
Tom is a good chess player. začať sa učiť		Tom iyi bir satranç oyuncusudur.
Tom is a good communicator. začať sa učiť		Tom iyi bir iletişimci.
Tom is a good story teller. začať sa učiť		Tom, iyi bir öykü anlatıcısı.
Tom is a self-educated man. začať sa učiť		Tom kendi kendini yetiştirmiş bir insandır.
Tom is a very able teacher. začať sa učiť		Tom çok yetenekli bir öğretmendir.
Tom is a very fast swimmer. začať sa učiť		Tom çok hızlı bir yüzücüdür.
Tom is able to play soccer. začať sa učiť		Tom futbol oynayabilir.
Tom is allergic to peanuts. začať sa učiť		Tom'un fıstığa allerjisi var.
Tom is already on the list. začať sa učiť		Tom zaten listede.
Tom is aware of the danger. začať sa učiť		Tom tehlikenin farkındadır.
Tom is capable of doing it. začať sa učiť		Tom onu yapabilir.
Tom is due to come at noon. začať sa učiť		Tom'un öğleyin gelmesi bekleniyor.
Tom is his own worst enemy. začať sa učiť		Tom, kendisinin en kötü düşmanı.
Tom is in a bad mood today. začať sa učiť		Tom bugün kötü bir ruh hali içinde.
Tom is in bed with a fever. začať sa učiť		Tom ateş yüzünden yatakta.
Tom is in bed with the flu. začať sa učiť		Tom, gribi yüzünden yatakta.
Tom is in very good health. začať sa učiť		Tom'un sağlığı çok iyi.
Tom is Mary's ex-boyfriend. začať sa učiť		Tom Mary'nin eski erkek arkadaşı.
Tom is my business partner. začať sa učiť		Tom benim iş ortağım.
Tom is no longer my friend. začať sa učiť		Tom artık benim arkadaşım değil.
Tom is nothing but trouble. začať sa učiť		Tom beladan başka bir şey değil.
Tom is often late for work. začať sa učiť		Tom sık sık işe geç kalır.
Tom is old enough to drive. začať sa učiť		Tom araba sürmek için yeterince yaşlıdır.
Tom is opposed to the plan. začať sa učiť		Tom plana karşı çıkıyor.
Tom is perfect for the job. začať sa učiť		Tom iş için mükemmel.
Tom is really good at math. začať sa učiť		Tom matematikte gerçekten iyidir.
Tom is spraying his garden. začať sa učiť		Tom bahçesine su püskürtüyor.
Tom is taking the week off. začať sa učiť		Tom bir hafta izne çıkıyor.
Tom is three years old now. začať sa učiť		Tom şu anda üç yaşında.
Tom is very busy right now. začať sa učiť		Tom şu anda çok meşguldür.
Tom is writing a novel now. začať sa učiť		Tom şimdi bir roman yazıyor.
Tom isn't a morning person. začať sa učiť		Tom sabahları erken kalkmayı sevmez.
Tom isn't as young as I am. začať sa učiť		Tom benim kadar genç değildir.
Tom isn't as young as Mary. začať sa učiť		Tom Mary kadar genç değil.
Tom isn't easily surprised. začať sa učiť		Tom kolayca şaşırmaz.
Tom isn't much of a singer. začať sa učiť		Tom neredeyse bir şarkıcı değil.
Tom jumped out of the tree. začať sa učiť		Tom ağaçtan atladı.
Tom kept talking all night. začať sa učiť		Tom, bütün gece konuşmayı sürdürdü.
Tom kissed Mary good night. začať sa učiť		Tom Mary'ye iyi geceler öpücüğü verdi.
Tom knew it was impossible. začať sa učiť		Tom onun imkansız olduğunu biliyordu.
Tom knew Mary wasn't happy. začať sa učiť		Tom Mary'nin mutlu olmadığını biliyordu.
Tom knew this was going to happen. začať sa učiť		Tom bunun olacağını biliyordu.
Tom knocked on Mary's door. začať sa učiť		Tom Mary'nin kapısını çaldı.
Tom knows how to get there. začať sa učiť		Tom oraya nasıl gideceğini bilir.
Tom knows just where to go. začať sa učiť		Tom tam olarak nereye gideceğini biliyor.
Tom knows where Mary lives. začať sa učiť		Tom Mary'nin nerede yaşadığını biliyor.
Tom laughed at Mary's joke. začať sa učiť		Tom Mary'nin şakasına güldü.
Tom left a few minutes ago. začať sa učiť		Tom birkaç dakika önce ayrıldı.
Tom left his son a fortune. začať sa učiť		Tom oğluna bir servet bıraktı.
Tom left his wife for Mary. začať sa učiť		Tom Mary için eşini terketti.
Tom left nothing to chance. začať sa učiť		Tom hiçbir şeyi şansa bırakmadı.
Tom left the door unlocked. začať sa učiť		Tom kapıyı kilitlemeden bıraktı.
Tom likes cooking for Mary. začať sa učiť		Tom Mary için yemek pişirmeyi sever.
Tom likes his coffee black. začať sa učiť		Tom kahvesini koyu seviyor.
Tom likes to be mysterious. začať sa učiť		Tom gizemli olmayı sever.
Tom likes to observe birds. začať sa učiť		Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
Tom likes to play baseball. začať sa učiť		Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.
Tom listened with interest. začať sa učiť		Tom ilgi ile dinledi.
Tom lives with his parents. začať sa učiť		Tom ebeveynleri ile birlikte yaşar.
Tom looked Mary in the eye. začať sa učiť		Tom Mary'nin gözüne baktı.
Tom lost track of the time. začať sa učiť		Tom zamanın izini kaybetti.
Tom made a fool of himself. začať sa učiť		Tom kendini aptal yerine koydu.
Tom made some tea for Mary. začať sa učiť		Tom Mary için biraz çay yaptı.
Tom made the baseball team. začať sa učiť		Tom beyzbol takımı kurdu.
Tom makes delicious coffee. začať sa učiť		Tom lezzetli kahve yapar.
Tom married an older woman. začať sa učiť		Tom daha yaşlı bir kadınla evlendi.
Tom might come to visit us. začať sa učiť		Tom bizi ziyarete gelebilir.
Tom must be Mary's brother. začať sa učiť		Tom Mary'nin erkek kardeşi olmalı.
Tom needs a change of pace. začať sa učiť		Tom'un hız değişikliğine ihtiyacı var.
Tom needs to call a doctor. začať sa učiť		Tom bir doktor çağırmalı.
Tom needs to get some rest. začať sa učiť		Tom'un biraz dinlenmesi gerekiyor.
Tom needs to speak to Mary. začať sa učiť		Tom'un Mary ile konuşması gerekiyor.
Tom never agrees with Mary. začať sa učiť		Tom asla Mary ile anlaşmaz.
Tom often downloads movies. začať sa učiť		Tom sık sık filmler indirir.
Tom often talks to his dog. začať sa učiť		Tom sık sık köpeğiyle konuşur.
Tom only eats organic food. začať sa učiť		Tom sadece organik gıda yer.
Tom ordered the dog to sit. začať sa učiť		Tom köpeğe oturmasını emretti.
Tom passed away last night. začať sa učiť		Tom dün gece bayıldı.
Tom played cards with Mary. začať sa učiť		Tom Mary ile kart oynadı.
Tom prayed to God for help. začať sa učiť		Tom yardım için Tanrı'ya dua etti.
Tom pressured Mary to quit. začať sa učiť		Tom Mary'ye bırakması içi baskı yaptı.
Tom pretended he had a gun. začať sa učiť		Tom bir silahı varmış gibi yaptı.
Tom quit his job last week. začať sa učiť		Tom geçen hafta işini bıraktı.
Tom ran to catch the train. začať sa učiť		Tom treni yakalamak için koştu.
Tom rarely reads magazines. začať sa učiť		Tom nadiren dergi okur.
Tom really had a good time. začať sa učiť		Tom gerçekten iyi eğlendi.
Tom refused to let Mary in. začať sa učiť		Tom Mary'nin girmesine izin vermedi.
Tom refused to settle down. začať sa učiť		Tom yerleşmeyi reddetti.
Tom rushed into the office. začať sa učiť		Tom ofise koştu.
Tom seems to be having fun. začať sa učiť		Tom eğleniyor gibi görünüyor.
Tom sent Mary some flowers. začať sa učiť		Tom Mary'ye bazı çiçekler gönderdi.
Tom set off some fireworks. začať sa učiť		Tom bazı havai fişekleri ateşledi.
Tom should be back by 2:30. začať sa učiť		Tom 2:30 a kadar geri dönmeli.
Tom should be getting home. začať sa učiť		Tom eve gidiyor olmalı.
Tom should be home by 2:30. začať sa učiť		Tom 2.30'a kadar evde olmalı.
Tom should go see a doctor. začať sa učiť		Tom bir doktora gitmelidir.
Tom should still be in bed. začať sa učiť		Tom hala yatakta olmalı.
Tom ought to have known better. začať sa učiť		Tom daha iyi bilmeliydi.
Tom should have married Mary. začať sa učiť		Tom Mary ile evlenmeliydi.
Tom should've studied more. začať sa učiť		Tom daha çok çalışmalıydı.
Tom shouldn't be so greedy. začať sa učiť		Tom, bu kadar açgözlü olmamalıdır.
Tom shouldn't have done it. začať sa učiť		Tom onu yapmamalıydı.
Tom shouldn't talk so much. začať sa učiť		Tom çok fazla konuşmamalıdır.
Tom arrived in the nick of time. začať sa učiť		Tom tam zamanında geldi.
Tom slit open the envelope. začať sa učiť		Tom zarfı keserek açtı.
Tom speaks French fluently. začať sa učiť		Tom akıcı şekilde Fransızca konuşur.
Tom spent a week in Boston. začať sa učiť		Tom Boston'da bir hafta geçirdi.
Tom stayed at home all day. začať sa učiť		Tom bütün gün evde kaldı.
Tom stepped on Mary's foot. začať sa učiť		Tom Mary'nin ayağına bastı.
Tom testified against Mary. začať sa učiť		Tom Mary'nin aleyhinde tanıklık etti.
Tom thought he was a goner. začať sa učiť		Tom onun gidici biri olduğunu düşündü.
Tom thought it was strange. začať sa učiť		Tom onun garip olduğunu düşündü.
Tom tied his dog to a tree. začať sa učiť		Tom köpeğini bir ağaca bağladı.
Tom tied Mary to the chair. začať sa učiť		Tom Mary'yi sandelyeye bağladı.
Tom told Mary not to worry. začať sa učiť		Tom Mary'ye endişelenmemesini söyledi.
Tom told Mary the bad news. začať sa učiť		Tom Mary'ye kötü haberi söyledi.
Tom took a bath last night. začať sa učiť		Tom dün gece banyo yaptı.
Tom took the bus to school. začať sa učiť		Tom okula gitmek için otobüse bindi.
Tom tore the paper in half. začať sa učiť		Tom kağıdı iki parçaya ayırdı.
Tom treated Mary to dinner. začať sa učiť		Tom Mary'ye akşam yemeği ısmarladı.
Tom treated Mary very well. začať sa učiť		Tom Mary'ye çok iyi davrandı.
Tom tried to persuade Mary. začať sa učiť		Tom Mary'yi ikna etmeye çalıştı.
Tom used to live in Boston. začať sa učiť		Tom Boston'da yaşardı.
Tom used to live near Mary. začať sa učiť		Tom Mary'nin yanında yaşardı.
Tom visited Mary in Boston. začať sa učiť		Tom Boston'da Mary'yi ziyaret etti.
Tom waited on the platform. začať sa učiť		Tom platformda bekledi.
Tom walked down the street. začať sa učiť		Tom caddenin aşağısına doğru yürüdü.
Tom wanted to be with Mary. začať sa učiť		Tom Mary ile birlikte olmak istedi.
Tom wants a glass of water. začať sa učiť		Tom bir bardak su istiyor.
Tom wants to cheer Mary up. začať sa učiť		Tom Mary'yi neşelendirmek istiyor.
Tom wants to think it over. začať sa učiť		Tom onun üzerinde düşünmek istiyor.
Tom was arrested for theft. začať sa učiť		Tom hırsızlıktan tutuklandı.
Tom was dying to meet Mary. začať sa učiť		Tom Mary ile karşılamak için can atıyordu.
Tom was extremely grateful. začať sa učiť		Tom son derece minnettardı.
Tom was hoping to see Mary. začať sa učiť		Tom Mary'yi görmeyi umuyordu.
Tom was humiliated by Mary. začať sa učiť		Tom Mary tarafından aşağılandı.
Tom was laughed at by Mary. začať sa učiť		Tom'a Mary tarafından gülündü.
Tom was Mary's only friend. začať sa učiť		Tom Mary'nin tek arkadaşıydı.
Tom was my first boyfriend. začať sa učiť		Tom benim ilk erkek arkadaşımdı.
Tom was rude and obnoxious. začať sa učiť		Tom kaba ve iğrençti.
Tom was sentenced to death. začať sa učiť		Tom ölüm cezasına çarptırıldı.
Tom was soaked to the skin. začať sa učiť		Tom iliklerine kadar ıslanmıştı.
Tom was talking to himself. začať sa učiť		Tom kendi kendine konuşuyordu.
Tom was the very last to arrive. začať sa učiť		Tom son olarak vardı.
Tom was threatened by Mary. začať sa učiť		Tom Mary tarafından tehdit edildi.
Tom was thrown off the bus. začať sa učiť		Tom otobüsten atıldı.
Tom wasn't afraid of death. začať sa učiť		Tom ölümden korkmuyordu.
Tom watched them carefully. začať sa učiť		Tom onları dikkatli bir şekilde izledi.
Tom will be back home soon. začať sa učiť		Tom yakında eve geri dönecek.
Tom will go there tomorrow. začať sa učiť		Tom yarın oraya gidecek.
Tom woke up feeling grumpy. začať sa učiť		Tom öfkeli bir duyguyla uyandı.
Tom won't get away with it. začať sa učiť		Tom onunla uzaklaşmayacaktır.
Tom would like some coffee. začať sa učiť		Tom biraz kahveyi severdi.
Tom wouldn't speak to Mary. začať sa učiť		Tom Mary ile konuşmazdı.
Tom wrote a letter to Mary. začať sa učiť		Tom Mary'ye bir mektup yazdı.
Tom's hairline is receding. začať sa učiť		Tom'un saç çizgisinden uzaklaşıyorsun.
Tom's speech was excellent. začať sa učiť		Tom'un konuşması mükemmeldi.
Tom is the same age as Mary is. začať sa učiť		Tom Mary ile aynı yaştadır.
Try to stay out of trouble. začať sa učiť		Beladan uzak kalmaya çalışın.
Turn off the light, please. začať sa učiť		Işığı kapat, lütfen.
Turn the radio up a little. začať sa učiť		Radyoyu biraz aç.
Two sheets were on the bed. začať sa učiť		İki çarşaf yataktaydı.
Until he comes, I can't go. začať sa učiť		O gelinceye kadar gidemem.
Vegetarians eat vegetables. začať sa učiť		Vejetaryenler sebze yerler.
Visiting Tom was a mistake. začať sa učiť		Tom'u ziyaret etmek bir hataydı.
Wait here till I come back. začať sa učiť		Ben dönünceye kadar burada bekle.
Wait until your turn comes. začať sa učiť		Sıran gelinceye kadar bekle.
Walking is a good exercise. začať sa učiť		Yürüyüş iyi bir egzersizdir.
War began five years later. začať sa učiť		Savaş beş yıl sonra başladı.
Was there a lot of traffic? začať sa učiť		Çok fazla trafik var mıydı.
Watanabe is my family name. začať sa učiť		Watanabe benim aile adımdır.
Water boils at 100 degrees. začať sa učiť		Su 100 derecede kaynar.
Water is essential to life. začať sa učiť		Su yaşam için elzemdir.
We accepted his invitation. začať sa učiť		Onun davetini kabul ettik.
We all die sooner or later. začať sa učiť		Hepimiz er yada geç ölürüz.
We all laughed at his joke. začať sa učiť		Hepimiz onun şakasına güldük.
We all learn by experience. začať sa učiť		Hepimiz deneyimle öğreniriz.
We also went to the temple. začať sa učiť		Biz tapınağa da gittik.
We are about to leave here. začať sa učiť		Buradan ayrılmak üzereyiz.
We are glad you are coming. začať sa učiť		Gelmenize memnunuz.
We are sure of his honesty. začať sa učiť		Biz onun dürüstlüğünden eminiz.
We are sure of his success. začať sa učiť		Biz onun başarısından eminiz.
We are willing to help you. začať sa učiť		Biz size yardım etmek için istekliyiz.
We asked him to come again. začať sa učiť		Onun tekrar gelmesini rica ettik.
We camped there for a week. začať sa učiť		Bir hafta boyunca orada kamp yaptık.
We can do nothing about it. začať sa učiť		Biz onun hakkında birşey yapamayız.
We celebrated his birthday. začať sa učiť		Biz onun doğum gününü kutladık.
We climbed the steep slope. začať sa učiť		Dik bir yamaca tırmandık.
We don't care what he does. začať sa učiť		Onun ne yaptığı umurumuzda değil.
We eat so that we can live. začať sa učiť		Yaşayabilmek için yeriz.
We elected him to be mayor. začať sa učiť		Biz onu belediye başkanı seçtik.
We fired guns at the enemy. začať sa učiť		Biz düşmana silahları ateşledik.
We fought hard for victory. začať sa učiť		Biz zafer için çok savaştık.
We found a room at the inn. začať sa učiť		Biz handa bir oda bulduk.
We gather here once a week. začať sa učiť		Haftada bir kez burada toplanırız.
We gave our mother a watch. začať sa učiť		Annemize bir kol saati verdik.
We go camping every summer. začať sa učiť		Biz her yaz kampa gideriz.
We got to London yesterday. začať sa učiť		Biz Londra'ya dün vardık.
We grow a variety of crops. začať sa učiť		Biz çeşitli ürünler yetiştirdik.
We had a late lunch at two. začať sa učiť		Biz saat ikide geç bir öğle yemeği yedik.
We had a rest in the shade. začať sa učiť		Biz gölgede biraz dinlendik.
We had a wonderful holiday. začať sa učiť		Biz harika bir tatil yaptık.
We had a wonderful weekend. začať sa učiť		Biz harika bir hafta sonu geçirdik.
We had to abandon our plan. začať sa učiť		Biz planımızdan vazgeçmek zorundaydık.
We had unexpected visitors. začať sa učiť		Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
We have a traitor among us. začať sa učiť		Aramızda bir hain var.
We have breakfast at seven. začať sa učiť		Biz yedide kahvaltı yaparız.
We have no school tomorrow. začať sa učiť		Yarın okulumuz yok.
We have planted the garden. začať sa učiť		Biz bahçeye bitki diktik.
We have run short of money. začať sa učiť		Bizim paramız bitti.
We have space for two beds. začať sa učiť		İki yataklık yerimiz var.
We have to change our plan. začať sa učiť		Planı değiştirmek zorundayız.
We have to meet the demand. začať sa učiť		Biz talebi karşılamak zorundayız.
We joined in on the chorus. začať sa učiť		Biz koroya katıldık.
We joined in on the chorus. začať sa učiť		Biz birlikte seslendirdik.
We joined the country club. začať sa učiť		Golf kulübüne katıldım.
We kept the children quiet. začať sa učiť		Biz çocukları sessiz tuttuk.
We learn English at school. začať sa učiť		Biz okulda İngilizce öğreniyoruz.
We learn to read and write. začať sa učiť		Okumayı yazmayı öğren.
We live near a big library. začať sa učiť		Biz büyük bir kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.
We lock our doors at night. začať sa učiť		Biz gece kapılarımızı kilitleriz.
We looked, but saw nothing. začať sa učiť		Baktık, fakat bir şey göremedik.
We may have made a mistake. začať sa učiť		Biz bir hata yapmış olabiliriz.
We may have missed the bus. začať sa učiť		Biz otobüsü kaçırmış olabiliriz.
We must always do our best. začať sa učiť		Biz her zaman elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
We need someone to help us. začať sa učiť		Bize yardımcı olacak birine ihtiyacımız var.
We need to help each other. začať sa učiť		Biz birbirimize yardım etmeliyiz.
We need to review the case. začať sa učiť		Davayı gözden geçirmemiz gerekir.
We painted the house green. začať sa učiť		Biz evi yeşile boyadık.
We persuaded him not to go. začať sa učiť		Onu gitmemesi için ikna ettik.
We played cards last night. začať sa učiť		Dün gece kart oynadım.
We played soccer yesterday. začať sa učiť		Dün futbol oynadık.
We played tennis yesterday. začať sa učiť		Biz dün tenis oynadık.
We received a warm welcome. začať sa učiť		Biz sıcak karşılandık.
We received a warm welcome. začať sa učiť		Sıcak bir karşılamayla ağırlandık.
We received a warm welcome. začať sa učiť		Bizi sıcak karşıladılar.
We sell sugar by the pound. začať sa učiť		Biz şekeri paundla satarız.
We should always obey laws. začať sa učiť		Biz her zaman yasalara itaat etmeliyiz.
We should be there by noon. začať sa učiť		Öğleye kadar orada olmalıyız.
We should keep our promise. začať sa učiť		Biz sözümüzü tutmalıyız.
We should obey our parents. začať sa učiť		Ebeveynlerimize itaat etmeliyiz.
We sometimes make mistakes. začať sa učiť		Biz bazen hatalar yaparız.
We stopped working at noon. začať sa učiť		Öğleden sonra çalışmayı bıraktık.
We study English at school. začať sa učiť		Okulda İngilizce öğreniyoruz.
We study English every day. začať sa učiť		Biz hergün İngilizce öğreniriz.
We talked in sign language. začať sa učiť		Biz işaret dili konuştuk.
We talked on the telephone. začať sa učiť		Biz telefonda konuştuk.
We think that he will come. začať sa učiť		Sanırım o gelecek.
We took a rest for a while. začať sa učiť		Biz bir süre dinlendik.
We took a walk in the park. začať sa učiť		Parkta bir yürüyüş yaptık.
We usually eat cooked fish. začať sa učiť		Biz genellikle pişmiş balık yeriz.
We walked about five miles. začať sa učiť		Biz yaklaşık beş mil yürüdük.
We want a house of our own. začať sa učiť		Kendimize ait bir ev istiyoruz.
We want complete sentences. začať sa učiť		Tam cümleler istiyoruz.
We were at school together. začať sa učiť		Biz birlikte okuldaydık.
We were caught in a shower. začať sa učiť		Biz bir sağanağa yakalandık.
We were running to and fro. začať sa učiť		Biz ileri geri koşuyorduk.
We will keep the room warm. začať sa učiť		Biz odayı sıcak tutacağız.
We will visit you tomorrow. začať sa učiť		Yarın sizi ziyaret edeceğiz.
We worry about your future. začať sa učiť		Biz geleceğin hakkında endişe duyuyoruz.
We'll carry it to the barn. začať sa učiť		Biz onu ahıra taşıyacağız.
We're almost like brothers. začať sa učiť		Biz neredeyse erkek kardeşler gibiyiz.
We're going to the theater. začať sa učiť		Tiyatroya gidiyoruz.
Were you at home yesterday? začať sa učiť		Dün evde miydin?
What about a glass of beer? začať sa učiť		Bir bardak biraya ne dersin?
What are you doing tonight? začať sa učiť		Bu gece ne yapıyorsun?
What are you lining up for? začať sa učiť		Niçin sıraya giriyorsun.
What are you serving today? začať sa učiť		Bugün ne hizmeti veriyorsun?
What are you talking about? začať sa učiť		Sen neden bahsediyorsun?
What did you come here for? začať sa učiť		Ne için buraya geldin?
What did you do last night? začať sa učiť		Dün gece ne yaptın?
What do they want us to do? začať sa učiť		Onlar ne yapmamızı istiyorlar?
What do you call this bird? začať sa učiť		Bu kuşa ne diyorsunuz?
What do you like about her? začať sa učiť		Onun hakkında neyi seviyorsunuz?
What do you think about it? začať sa učiť		Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?
What do you think of Japan? začať sa učiť		Japonya hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think she said? začať sa učiť		Onun ne söylediğini düşünüyorsun?
What do you want for lunch? začať sa učiť		Öğle yemeği için ne istersin?
What does G.N.P. stand for? začať sa učiť		G.N.P. ne anlama geliyor?
What does Tom really think? začať sa učiť		Tom gerçekten ne düşünüyor?
What happened to our order? začať sa učiť		Bizim siparişe ne oldu?
What has become of her son? začať sa učiť		Onun oğluna ne oldu?
What has become of his son? začať sa učiť		Onun oğluna ne oldu.
What he said made us angry. začať sa učiť		Onun söylediği bizi öfkelendirdi.
What he's doing is illegal. začať sa učiť		Onun yaptığı yasal değil.
What in the world happened? začať sa učiť		Allah aşkına ne oldu?
What is all the fuss about? začať sa učiť		Bütün bu yaygara ne için?
What is the price for this? začať sa učiť		Bunun fiyatı nedir?
What is your date of birth? začať sa učiť		Doğum tarihin ne?
What is your favorite bird? začať sa učiť		En sevdiğiniz kuş nedir?
What is your favorite food? začať sa učiť		En sevdiğin yiyecek nedir?
What kind of person is Tom? začať sa učiť		Tom ne tür bir kişidir?
What time do you go to bed? začať sa učiť		Saat kaçta yatmaya gidersin.
What time is dinner served? začať sa učiť		Akşam yemeği saat kaçta servis ediliyor?
What Tom ate was delicious. začať sa učiť		Tom'un yediği lezzetliydi.
What we need now is a rest. začať sa učiť		Şimdi ihtiyacımız olan bir dinlenme.
What were we talking about? začať sa učiť		Biz ne hakkında konuşuyorduk?
What will you do on Friday? začať sa učiť		Cuma günü ne yapacaksın?
What you said surprised me. začať sa učiť		Söylediğin şey beni şaşırttı.
What's in fashion in Paris? začať sa učiť		Paris'te moda nedir?
What's the matter with Tom? začať sa učiť		Tom'un neyi var?
What's your favorite brand? začať sa učiť		Senin en sevdiğin marka nedir?
What's your favorite candy? začať sa učiť		Senin en sevdiğin şeker hangisidir?
What's your favorite class? začať sa učiť		Senin en sevdiğin ders hangisidir?
What's your favorite color? začať sa učiť		Senin en sevdiğin renk hangisidir.
What's your favorite drink? začať sa učiť		En sevdiğin içecek hangisidir?
What's your favorite fruit? začať sa učiť		En sevdiğin meyve hangisidir?
What's your favorite movie? začať sa učiť		En sevdiğiniz film nedir?
What's your favorite novel? začať sa učiť		En sevdiğin roman hangisidir?
What's your favorite opera? začať sa učiť		En sevdiğin opera hangisidir?
What's your favorite snack? začať sa učiť		En sevdiğin aperatif hangisidir?
What's your favorite sport? začať sa učiť		Favori sporun ne?
What's your favorite treat? začať sa učiť		En sevdiğin ikram hangisidir?
When did you buy the watch? začať sa učiť		Saati ne zaman aldın.
When did you come to Japan? začať sa učiť		Japonya'ya ne zaman geldin?
When did you get to London? začať sa učiť		Londra'ya ne zaman vardınız?
When do you usually get up? začať sa učiť		Genellikle ne zaman kalkarsın?
When he was 18, he married. začať sa učiť		Onsekiz yaşındayken, o evlendi.
When is it OK to tell lies? začať sa učiť		Ne zaman yalan söyleyebiliriz?
When was this temple built? začať sa učiť		Bu tapınak ne zaman inşa edildi.
When will we get to Sydney? začať sa učiť		Sydney'e ne zaman varacağız?
Where can I get my baggage? začať sa učiť		Bağajımı nereden alabilirim.
Where did you find the key? začať sa učiť		Anahtarı nerede buldunuz?
Where did you get the idea? začať sa učiť		Fikri nerede aldın?
Where do I pay for the gas? začať sa učiť		Benzin için nerede ödeme yapacağım?
Where does your uncle live? začať sa učiť		Amcan nerede yaşıyor.
Where is the changing room? začať sa učiť		Soyunma odası nerede?
Where is the ticket office? začať sa učiť		Bilet ofisi nerede?
Where is the ticket window? začať sa učiť		Bilet gişesi nerede?
Where is the wedding to be? začať sa učiť		Düğün nerede yapılıyor?
Where shall I wait for you? začať sa učiť		Seni nerede bekleyeyim?
Where was Tom working then? začať sa učiť		Tom o zaman nerede çalışıyordu?
Where would you like to go? začať sa učiť		Nereye gitmek istiyorsunuz?
Where's convenient for you? začať sa učiť		Sizin için neresi uygun?
Where's the emergency exit? začať sa učiť		Acil çıkışı nerede?
Where's the nearest church? začať sa učiť		En yakın kilise nerede?
Where's the nearest museum? začať sa učiť		En yakın müze nerede?
Which car is your father's? začať sa učiť		Hangi araba babanınki?
Which judge heard the case? začať sa učiť		Hangi yargıç davayı muhakeme etti.
Who do you want to talk to? začať sa učiť		Kimle konuşmak istiyorsun.
Who does the gun belong to? začať sa učiť		Tabanca kime ait?
Who else came to the party? začať sa učiť		Başka kim partiye geldi?
Who invented the telephone? začať sa učiť		Telefonu kim icat etti?
Who is taller, Ken or Taro? začať sa učiť		Kim daha uzun boylu, Ken'mi yoksa Taro mu?
Who is taller, Ken or Taro? začať sa učiť		Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?
Who organized that meeting? začať sa učiť		O toplantıyı kim düzenledi?
Who painted these pictures? začať sa učiť		Bu resimleri kim yaptı?
Who's your favorite artist? začať sa učiť		En sevdiğin sanatçı kimdir?
Who's your favorite Beatle? začať sa učiť		En sevdiğin Beatle hangisidir?
Who's your favorite golfer? začať sa učiť		En sevdiğin golfçü kimdir?
Who's your favorite writer? začať sa učiť		En sevdiğin yazar kimdir?
Why are you all dressed up? začať sa učiť		Niçin hepiniz giyindiniz?
Why are you angry with him? začať sa učiť		Ona niçin kızgınsın?
Why are you looking so sad? začať sa učiť		Niçin öyle üzgün görünüyorsun?
Why are you so tired today? začať sa učiť		Bugün niçin bu kadar yorgunsun?
Why did he do such a thing? začať sa učiť		O niçin öyle bir şey yaptı?
Why do you need this money? začať sa učiť		Bu paraya niçin ihtiyacın var?
Why do you study every day? začať sa učiť		Neden her gün çalışıyorsun?
Why does Tom drink so much? začať sa učiť		Tom niçin o kadar çok içiyor?
Why don't you go on a diet? začať sa učiť		Neden bir diyet yapmıyorsun?
Why don't you have a party? začať sa učiť		Niçin bir parti vermiyorsun?
Why don't you study French? začať sa učiť		Niçin Fransızca eğitimi almıyorsun?
Why not apply for that job? začať sa učiť		Neden bu işe başvurmuyorsun?
Will he eat the whole cake? začať sa učiť		Bütün pastayı yiyecek mi?
Will you help me with this? začať sa učiť		Bu konuda bana yardımcı olur musun?
Will you tell him I called? začať sa učiť		Aradığımı ona söyler misin?
Will you turn on the light? začať sa učiť		Işığı açar mısın?
Wipe your shoes on the mat. začať sa učiť		Ayakkabılarını paspasta sil.
Won't you have some coffee? začať sa učiť		Biraz kahve almazmısın?
Won't you have tea with us? začať sa učiť		Bizime birlikte çay içmez misin?
World War II ended in 1945. začať sa učiť		II. Dünya savaşı 1945 te sona erdi.
Would you care for a drink? začať sa učiť		Bir içki ister misin?
Would you close the window? začať sa učiť		Pencereyi kapatır mısın?
Would you explain it again? začať sa učiť		Tekrar açıklayabilir misiniz?
Would you lend me a pencil? začať sa učiť		Bana bir kurşun kalem ödünç verir misin?
Would you like any dessert? začať sa učiť		Biraz tatlı ister misiniz?
Would you care for more coffee? začať sa učiť		Biraz daha kahve ister misin?
Would you like some coffee? začať sa učiť		Biraz kahve ister misin?
Would you make room for me? začať sa učiť		Benim için yer açar mısın?
Would you mind not smoking? začať sa učiť		Sigara içmezseniz sorun olur mu?
Would you say it once more? začať sa učiť		Onu bir kez daha söyler misin?
Wow! It's been a long time. začať sa učiť		Vay be! Uzun zaman oldu.
Write in the date yourself. začať sa učiť		Tarihi kendin ekle.
Write it down here, please. začať sa učiť		Buraya yazın lütfen.
Write with a ballpoint pen. začať sa učiť		Bir tükenmez kalem ile yazın.
Yesterday I wrote to Ellen. začať sa učiť		Dün Ellen'e yazdım.
You and I are good friends. začať sa učiť		Sen ve ben iyi arkadaşlarız.
You and I are the same age. začať sa učiť		Sen ve ben aynı yaştayız.
You are always complaining. začať sa učiť		Her zaman şikayet ediyorsun.
You are always watching TV. začať sa učiť		Her zaman televizyon izliyorsun.
You are free to go or stay. začať sa učiť		Gitmekte yada kalmakta özgürsün.
You are on the wrong train. začať sa učiť		Siz yanlış trendesiniz.
You are tired, and so am I. začať sa učiť		Sen yorgunsun, ve ben de.
You can go there in a boat. začať sa učiť		Bir tekne ile oraya gidebilirsin.
You can leave the room now. začať sa učiť		Şimdi odayı terk edebilirsiniz.
You can make more tomorrow. začať sa učiť		Yarın daha çok yapabilirsin.
You can smoke in this room. začať sa učiť		Bu odada sigara içebilirsin.
You can't count on his help. začať sa učiť		Onun yardımına güvenemezsin.
You can't take it with you. začať sa učiť		Onu götüremezsin.
You don't have to dress up. začať sa učiť		Şık giyinmek zorunda değilsin.
You don't have to go there. začať sa učiť		Siz oraya gitmek zorunda değilsiniz.
You have to pay in advance. začať sa učiť		Peşin ödemek zorundasın.
You haven't changed at all. začať sa učiť		Sen hiç değişmedin.
You lied to me, didn't you? začať sa učiť		Sen bana yalan söyledin, değil mi?
You look funny in that hat. začať sa učiť		O şapkayla komik görünüyorsun.
You look very good in blue. začať sa učiť		Mavi elbise içerisinde çok iyi görünüyorsun
You look wonderful tonight. začať sa učiť		Bu gece harika görünüyorsun.
You make life worth living. začať sa učiť		Hayatı yaşamaya değer hale getir.
You make me feel so guilty. začať sa učiť		Sen bana çok suçlu hissettiriyorsun.
You might be late for school. začať sa učiť		Okula geç kalabilirsin.
You may choose any of them. začať sa učiť		Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
You may choose any of them. začať sa učiť		Onlardan herhangi birini seçebilirsiniz.
You may expect me tomorrow. začať sa učiť		Yarın beni bekleyebilirsiniz.
You may need to boil water. začať sa učiť		Su kaynatman gerekebilir.
You might have an accident. začať sa učiť		Bir kaza geçirebilirsin.
You must be kind to others. začať sa učiť		Başkalarına karşı nazik olmalısın.
You must be less impatient. začať sa učiť		Daha az sabırlı olmalısın.
You must come without fail. začať sa učiť		Mutlaka gelmelisin.
You must fulfill your duty. začať sa učiť		Görevini yerine getirmelisin.
You must get ready quickly. začať sa učiť		Çabucak hazırlanmalısın.
You ought to keep your promise. začať sa učiť		Sözünü tutmalısın.
You must study much harder. začať sa učiť		Çok daha sıkı çalışmalısın.
You need to eat more fiber. začať sa učiť		Daha fazla lif yemen gerekir.
You need to have breakfast. začať sa učiť		Sabah kahvaltısı yapmalısın.
You need to pay in advance. začať sa učiť		Peşin ödemelisin.
You need to work very hard. začať sa učiť		Çok sıkı çalışmalısın.
You only have to work hard. začať sa učiť		Sadece çok çalışmak zorundasın.
You should do that right away. začať sa učiť		Onu derhal yapmalısın.
You ought to see a dentist. začať sa učiť		Bir diş hekimini ziyaret etmen gerekiyor.
You put in too much pepper. začať sa učiť		Çok fazla biber koydun.
You remind me of my mother. začať sa učiť		Bana annemi hatırlatıyorsun.
You should act more calmly. začať sa učiť		Daha sakin hareket etmelisin.
You need to be more careful. začať sa učiť		Daha dikkatli olmalısın.
You should give up smoking. začať sa učiť		Sigarayı bırakmalısın.
You shouldn't go to school. začať sa učiť		Okula gitmemelisin.
You shouldn't quit English. začať sa učiť		İngilizceden vazgeçmemelisin.
You speak like your mother. začať sa učiť		Annen gibi konuşuyorsun.
You were late, weren't you? začať sa učiť		Geç kaldın, değil mi?
You will find the job easy. začať sa učiť		İşi kolay bulacaksın.
You won't get it so easily. začať sa učiť		Onu çok kolay almayacaksın.
You worked a lot this week. začať sa učiť		Bu hafta çok çalıştın.
You'd better not wait here. začať sa učiť		Burada beklemesen iyi olur.
You'd better shut the door. začať sa učiť		Kapıyı kapatsan iyi olur.
You'll get used to it soon. začať sa učiť		Yakında ona alışacaksın.
You're going the wrong way. začať sa učiť		Yanlış yolda gidiyorsunuz.
Your car was washed by Ken. začať sa učiť		Araban Ken tarafından yıkandı.
Your children look healthy. začať sa učiť		Çocukların sağlıklı görünüyorlar.
Your dreams have come true. začať sa učiť		Hayallerin gerçekleşti.
Your gums are in bad shape. začať sa učiť		Diş etleriniz kötü durumda.
Your work is below average. začať sa učiť		işiniz ortalamanın altında.
Yumi will become a teacher. začať sa učiť		Yumi öğretmen olacak.
Yumi will become a teacher. začať sa učiť		Yumi bir öğretmen olacak.
A baby boy was born to them. začať sa učiť		Onların bir erkek bebeği oldu.
A book is lying on the desk. začať sa učiť		Sıranın üzerinde bir kitap duruyor.
A cat ran across the street. začať sa učiť		Bir kedi caddeyi koşarak geçti.

Turkish sentences from Tatoeba 19

Ak chcete pridať komentár, musíte byť prihlásený.

viac