Turkish sentences from Tatoeba 17

 0    1 000 informačný list    aleksandra.eska
stiahnuť mp3 vytlačiť hrať Skontrolujte sa
 
otázka Odpoveď
Tom did it very carefully.
začať sa učiť
Tom onu çok dikkatli yaptı.
Tom did the best he could do.
začať sa učiť
Tom elinden gelenin en iyisini yaptı.
Tom did what he had to do.
začať sa učiť
Tom yapmak zorunda olduğu şeyi yaptı.
Tom didn't agree to do it.
začať sa učiť
Tom onu yapmayı kabul etmedi.
Tom didn't know that song.
začať sa učiť
Tom o şarkıyı bilmiyordu.
Tom didn't recognize Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'yi tanımadı.
Tom died at the age of 97.
začať sa učiť
Tom 97 yaşında öldü.
Tom died in a plane crash.
začať sa učiť
Tom bir uçak kazasında öldü.
Tom died in his seventies.
začať sa učiť
Tom yetmişli yaşlarında öldü.
Tom dislikes noisy cities.
začať sa učiť
Tom gürültülü şehirleri sevmiyor.
Tom doesn't eat breakfast.
začať sa učiť
Tom kahvaltı yapmaz.
Tom doesn't have a choice.
začať sa učiť
Tom'un bir seçimi yok.
Tom doesn't have a sister.
začať sa učiť
Tom'un bir kız kardeşi yok.
Tom doesn't have any cash.
začať sa učiť
Tom'un hiç nakiti yok.
Tom doesn't know I'm here.
začať sa učiť
Tom burada olduğumu bilmiyor.
Tom doesn't know who I am.
začať sa učiť
Tom kim olduğumu bilmiyor.
Tom doesn't like hot food.
začať sa učiť
Tom sıcak yiyeceği sevmiyor.
Tom doesn't like studying.
začať sa učiť
Tom eğitim yapmayı sevmiyor.
Tom doesn't need to hurry.
začať sa učiť
Tom'un acele etmesine gerek yoktur.
Tom doesn't smoke anymore.
začať sa učiť
Tom artık sigara içmiyor.
Tom doesn't speak to Mary.
začať sa učiť
Tom Mary ile konuşmuyor.
Tom doesn't use sunscreen.
začať sa učiť
Tom güneş kremi kullanmaz.
Tom drank a cup of coffee.
začať sa učiť
Tom bir fincan kahve içti.
Tom drew his gun and shot.
začať sa učiť
Tom silahını çekti ve ateş etti.
Tom dropped out of school.
začať sa učiť
Tom okulu bıraktı.
Tom enjoys reading novels.
začať sa učiť
Tom roman okumayı sever.
Tom even likes cold pizza.
začať sa učiť
Tom soğuk pizza bile seviyor.
Tom expected Mary to come.
začať sa učiť
Tom Mary'nin gelmesini umuyordu.
Tom extinguished the fire.
začať sa učiť
Tom yangını söndürdü.
Tom fastened his seatbelt.
začať sa učiť
Tom emniyet kemerini taktı.
Tom fell and hurt his leg.
začať sa učiť
Tom düştü ve bacağını incitti.
Tom felt a cold coming on.
začať sa učiť
Tom gelen bir soğuk hissetti.
Tom finally ate something.
začať sa učiť
Tom sonunda birşey yedi.
Tom finds Mary attractive.
začať sa učiť
Tom Mary'yi çekici buluyor.
Tom forgot Mary's address.
začať sa učiť
Tom Mary'nin adresini unuttu.
Tom found the door locked.
začať sa učiť
Tom kapıyı kilitli buldu.
Tom gave Mary a ride home.
začať sa učiť
Tom Mary'yi eve götürdü.
Tom gave Mary up for dead.
začať sa učiť
Tom Mary'ye kaybolmuş gözüyle baktı.
Tom gets off work at 5:00.
začať sa učiť
Tom 5:00'te işten ayrılır.
Tom got a speeding ticket.
začať sa učiť
Tom'un bir hız yapma cezası var.
Tom got on the 2:30 train.
začať sa učiť
Tom 2:30 trenine bindi.
Tom got promoted recently.
začať sa učiť
Tom son zamanlarda terfi ettirildi.
Tom got the job he wanted.
začať sa učiť
Tom istediği işi aldı.
Tom graduated with honors.
začať sa učiť
Tom pekiyi dereceyle mezun oldu.
Tom had a bad stomachache.
začať sa učiť
Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı.
Tom had a change of heart.
začať sa učiť
Tom'un farklı bir yüreği vardı.
Tom had a fight with Mary.
začať sa učiť
Tom Mary ile kavga etti.
Tom had a little to drink.
začať sa učiť
Tom'un biraz içeceği vardı.
Tom had his picture taken.
začať sa učiť
Tom resmini çektirdim.
Tom had Mary wash the car.
začať sa učiť
Tom Mary'ye arabayı yıkattı.
Tom had no water to drink.
začať sa učiť
Tom'un içecek suyu yoktu.
Tom had to cover for Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'nin yerine işe bakmak zorunda kaldı.
Tom had to go there alone.
začať sa učiť
Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.
Tom handed a note to Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'ye bir not uzattı.
Tom handed Mary the money.
začať sa učiť
Tom parayı Mary'ye verdi.
Tom has a criminal record.
začať sa učiť
Tom'un sabıkası var.
Tom has a dark complexion.
začať sa učiť
Tom'un esmer bir cildi var.
Tom has a heart condition.
začať sa učiť
Tom'un bir kalp hastalığı var.
Tom has a lot of patience.
začať sa učiť
Tom çok sabırlı.
Tom has a lot on his mind.
začať sa učiť
Tom'un aklında çok şey var.
Tom has a severe headache.
začať sa učiť
Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.
Tom has a stuffed-up nose.
začať sa učiť
Tom'un tıkalı bir burnu var.
Tom has already gone home.
začať sa učiť
Tom zaten eve gitti.
Tom has bad table manners.
začať sa učiť
Tom'un kötü sofra adabı vardır.
Tom has been very patient.
začať sa učiť
Tom çok sabırlıydı.
Tom has been very unhappy.
začať sa učiť
Tom çok mutsuzdu.
Tom has found another job.
začať sa učiť
Tom başka bir iş buldu.
Tom has grown in strength.
začať sa učiť
Tom güçlendi.
Tom has never kissed Mary.
začať sa učiť
Tom asla Mary'yi öpmedi.
Tom has no sense of humor.
začať sa učiť
Tom'un mizah duygusu yok.
Tom has no sense of shame.
začať sa učiť
Tom'un utanma duygusu yok.
Tom has no sense of style.
začať sa učiť
Tom'un stil duygusu yok.
Tom has the perfect alibi.
začať sa učiť
Tom'un mükemmel bir mazereti var.
Tom has the right to vote.
začať sa učiť
Tom oy verme hakkına sahiptir.
Tom has to go to the bank.
začať sa učiť
Tom bankaya gitmek zorundadır.
Tom has to learn to relax.
začať sa učiť
Tom dinlenmeyi öğrenmek zorundadır.
Tom has to look for a job.
začať sa učiť
Tom bir iş aramak zorundadır.
Tom has to take this call.
začať sa učiť
Tom bu aramayı kabul etmek zorunda.
Tom has very little money.
začať sa učiť
Tom'un çok az parası var.
Tom hasn't been here long.
začať sa učiť
Tom uzun süredir burada değil.
Tom hates going to school.
začať sa učiť
Tom okula gitmekten nefret ediyor.
Tom ignored Mary's advice.
začať sa učiť
Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.
Tom is a bundle of nerves.
začať sa učiť
Tom bir sinir demeti.
Tom is a Canadian citizen.
začať sa učiť
Tom bir Kanada vatandaşı.
Tom is a friend of Mary's.
začať sa učiť
Tom Mary'nin bir arkadaşıdır.
Tom is a good at swimming.
začať sa učiť
Tom yüzmede iyidir.
Tom is a man of few wants.
začať sa učiť
Tom azla yetinen bir insan.
Tom is a man of few words.
začať sa učiť
Tom az konuşan bir insan.
Tom is a typical Canadian.
začať sa učiť
Tom tipik bir Kanadalı.
Tom is a very busy person.
začať sa učiť
Tom çok meşgul bir kişidir.
Tom is a very good friend.
začať sa učiť
Tom çok iyi bir arkadaş.
Tom is a very patient man.
začať sa učiť
Tom, çok sabırlı bir adam.
Tom is a wonderful artist.
začať sa učiť
Tom harika bir sanatçı.
Tom is acting like a baby.
začať sa učiť
Tom, bir bebek gibi davranıyor.
Tom is afraid of the dark.
začať sa učiť
Tom karanlıktan korkuyor.
Tom is an excellent skier.
začať sa učiť
Tom mükemmel bir kayakçı.
Tom is an impulsive buyer.
začať sa učiť
Tom düşüncesiz bir alıcı.
Tom is as healthy as ever.
začať sa učiť
Tom her zamanki gibi sağlıklı.
Tom is behind in his rent.
začať sa učiť
Tom'un kira borcu vardır.
Tom is extremely busy now.
začať sa učiť
Tom şimdi son derece meşgul.
Tom is facing a challenge.
začať sa učiť
Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
Tom is first in his class.
začať sa učiť
Tom sınıfında birincidir.
Tom is friendly with Mary.
začať sa učiť
Tom Mary ile samimidir.
Tom is growing a mustache.
začať sa učiť
Tom bir bıyık uzatıyor.
Tom is Mary's best friend.
začať sa učiť
Tom Mary'nin en iyi arkadaşıdır.
Tom is Mary's grandfather.
začať sa učiť
Tom Mary'nin büyükbabasıdır.
Tom is old enough to vote.
začať sa učiť
Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
Tom is out of the country.
začať sa učiť
Tom ülke dışında.
Tom is ready for anything.
začať sa učiť
Tom herhangi bir şey için hazırdır.
Tom is still in his teens.
začať sa učiť
Tom hala gençlik çağlarında.
Tom is sure Mary is right.
začať sa učiť
Tom Mary'nin haklı olduğundan emin.
Tom is teaching us French.
začať sa učiť
Tom bize Fransızca öğretiyor.
Tom is an excellent father.
začať sa učiť
Tom mükemmel bir baba.
Tom is too tired to study.
začať sa učiť
Tom çalışmak için çok yorgun.
Tom is too young to drink.
začať sa učiť
Tom içmek için çok genç.
Tom is up for a promotion.
začať sa učiť
Tom terfi için keyifli.
Tom is worried about Mary.
začať sa učiť
Tom Mary hakkında endişeli.
Tom isn't afraid of death.
začať sa učiť
Tom, ölümden korkmuyor.
Tom isn't all that honest.
začať sa učiť
Tom o kadar çok dürüst değil.
Tom isn't as tall as I am.
začať sa učiť
Tom, benim kadar uzun boylu değil.
Tom isn't as tall as Mary.
začať sa učiť
Tom Mary kadar uzun değil.
Tom isn't watching TV now.
začať sa učiť
Tom şimdi TV izlemiyor.
Tom jumped over the ditch.
začať sa učiť
Tom hendeğin üzerinden atladı.
Tom just can't stand Mary.
začať sa učiť
Tom sadece Mary'ye dayanamaz.
Tom just cleaned his room.
začať sa učiť
Tom sadece odasını temizledi.
Tom just missed the train.
začať sa učiť
Tom kıl payı treni kaçırdı.
Tom knew nothing about it.
začať sa učiť
Tom onun hakkında birşey bilmiyordu.
Tom know Mary pretty well.
začať sa učiť
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
Tom knows a lot of people.
začať sa učiť
Tom bir çok insan tanır.
Tom leads the soccer team.
začať sa učiť
Tom futbol takımını yönetiyor.
Tom left five minutes ago.
začať sa učiť
Tom beş dakika önce çıktı.
Tom let Mary pay the bill.
začať sa učiť
Tom hesabı Mary'ye ödetti.
Tom let out a deep breath.
začať sa učiť
Tom derin bir nefes verdi.
Tom likes to sit up front.
začať sa učiť
Tom önde oturmayı seviyor.
Tom is living with his parents.
začať sa učiť
Tom ailesiyle birlikte yaşıyor.
Tom looked out the window.
začať sa učiť
Tom pencereden dışarı baktı.
Tom looks a little shaken.
začať sa učiť
Tom biraz sarsılmış görünüyor.
Tom looks like his father.
začať sa učiť
Tom babasına benziyor.
Tom looks much better now.
začať sa učiť
Tom şimdi çok daha iyi görünüyor.
Tom lost all of his money.
začať sa učiť
Tom bütün parasını kaybetti.
Tom loves Mary's children.
začať sa učiť
Tom Mary'nin çocuklarını seviyor.
Tom made Jill a new dress.
začať sa učiť
Tom Jill'e yeni bir giysi yaptı.
Tom majored in psychology.
začať sa učiť
Tom psikoloji alanında uzmanlaşmıştır.
Tom missed the last train.
začať sa učiť
Tom son treni kaçırdı.
Tom must be Mary's father.
začať sa učiť
Tom Mary'nin babası olmalı.
Tom must be nearly thirty.
začať sa učiť
Tom yaklaşık otuz olmalı.
Tom needs reading glasses.
začať sa učiť
Tom'un okuma gözlüklerine ihtiyacı var.
Tom needs to talk to Mary.
začať sa učiť
Tom'un Mary ile konuşmaya ihtiyacı var.
Tom never arrives on time.
začať sa učiť
Tom asla zamanında varmaz.
Tom never cooks on Sunday.
začať sa učiť
Pazar günü Tom asla yemek yapmaz.
Tom never listens to Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'yi asla dinlemez.
Tom never sings in public.
začať sa učiť
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
Tom never works on Sunday.
začať sa učiť
Tom Pazar günü asla çalışmaz
Tom often drives too fast.
začať sa učiť
Tom bazen çok hızlı sürer.
Tom often talks with Mary.
začať sa učiť
Tom sık sık Mary ile konuşur.
Tom ought to stop smoking.
začať sa učiť
Tom sigara içmeyi bırakmalı.
Tom owes Mary 300 dollars.
začať sa učiť
Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.
Tom pointed a gun at Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'ye bir silah çekti.
Tom predicted our success.
začať sa učiť
Tom başarımızı öngördü.
Tom pretended he was sick.
začať sa učiť
Tom hastaymış gibi davrandı.
Tom pretended not to care.
začať sa učiť
Tom umursamıyor gibi yaptı.
Tom punched his time card.
začať sa učiť
Tom saat kartını deldi.
Tom put on some sunscreen.
začať sa učiť
Tom biraz güneş kremi çaldı.
Tom put out his cigarette.
začať sa učiť
Tom sigarasını söndürdü.
Tom raises Arabian horses.
začať sa učiť
Tom Arap atları yetiştirir.
Tom really does hate dogs.
začať sa učiť
Tom gerçekten köpeklerden nefret eder.
Tom really enjoys his job.
začať sa učiť
Tom işini gerçekten seviyor.
Tom repacked his suitcase.
začať sa učiť
Tom valizini yeniden topladı.
Tom reported Mary missing.
začať sa učiť
Tom Mary'nin eksik olduğunu bildirdi.
Tom rewrote the paragraph.
začať sa učiť
Tom paragrafı yeniden yazdı.
Tom rubs me the wrong way.
začať sa učiť
Tom beni yanlış ovalıyor.
Tom sang a duet with Mary.
začať sa učiť
Tom Mary ile bir düet yaptı.
Tom sang his son to sleep.
začať sa učiť
Tom uyuması için oğluna şarkı söyledi.
Tom sat down at the table.
začať sa učiť
Tom masada oturdu.
Tom saw Mary at the party.
začať sa učiť
Tom partide Mary'yi gördü.
Tom seems to be depressed.
začať sa učiť
Tom depresyonda gibi görünüyor.
Tom seldom speaks to Mary.
začať sa učiť
Tom nadiren Mary ile konuşur.
Tom seldom wins arguments.
začať sa učiť
Tom nadiren tartışmaları kazanır.
Tom shook hands with Mary.
začať sa učiť
Tom Mary ile tokalaştı.
Tom shot Mary in the knee.
začať sa učiť
Tom Mary'yi dizinden vurdu.
Tom shot Mary three times.
začať sa učiť
Tom Mary'yi üç kez vurdu.
Tom needs to get some sleep.
začať sa učiť
Tom biraz uyumalı.
Tom soaked in the bathtub.
začať sa učiť
Tom küvetin içinde sırılsıklam oldu.
Tom stole Mary's computer.
začať sa učiť
Tom Mary'nin bilgisayarını çaldı.
Tom sympathized with Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'ye sempati duydu.
Tom talks a mile a minute.
začať sa učiť
Tom çok hızlı konuşur.
Tom talks like an old man.
začať sa učiť
Tom yaşlı bir adam gibi konuşur.
Tom thinks Mary is guilty.
začať sa učiť
Tom Mary'nin suçlu olduğunu düşünüyor.
Tom thinks that's strange.
začať sa učiť
Tom onun tuhaf olduğunu düşünüyor.
Tom thought it was unfair.
začať sa učiť
Tom onun adil olmadığını düşündü.
Tom threw out the garbage.
začať sa učiť
Tom çöpü dışarı attı.
Tom tipped the cab driver.
začať sa učiť
Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi.
Tom told Mary to be quiet.
začať sa učiť
Tom Mary'ye sessiz olmasını söyledi.
Tom took a trip to Boston.
začať sa učiť
Tom Boston'a bir gezi yaptı.
Tom took Mary in his arms.
začať sa učiť
Tom Mary'yi kollarına aldı.
Tom turned down the flame.
začať sa učiť
Tom ateşi kıstı.
Tom turned down the offer.
začať sa učiť
Tom teklifi geri çevirdi.
Tom turned off the faucet.
začať sa učiť
Tom musluğu kapattı.
Tom unlocked the car door.
začať sa učiť
Tom araba kapısını açtı.
Tom used to work for Mary.
začať sa učiť
Tom Mary için çalışırdı.
Tom used up all his money.
začať sa učiť
Tom bütün parasını tüketti.
Tom used up all his water.
začať sa učiť
Tom bütün suyunu tüketti.
Tom wanted an economy car.
začať sa učiť
Tom bir ekonomi araba istedi.
Tom wants Mary to be safe.
začať sa učiť
Tom Mary'nin güvende olmasını istiyor.
Tom wants to be a success.
začať sa učiť
Tom başarılı bir kimse olmak istiyor.
Tom wants to be with Mary.
začať sa učiť
Tom Mary ile olmak istiyor.
Tom wants to do something.
začať sa učiť
Tom bir şey yapmak istiyor.
Tom wants to donate money.
začať sa učiť
Tom para bağışlamak istiyor.
Tom wants to dye his hair.
začať sa učiť
Tom saçını boyamak istiyor.
Tom wants to go to Boston.
začať sa učiť
Tom Boston'a gitmek istiyor.
Tom was a little homesick.
začať sa učiť
Tom biraz vatan hasreti çekiyordu.
Tom was able to help Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'ye yardım edebildi.
Tom was attacked by a dog.
začať sa učiť
Tom bir köpek tarafından saldırıya uğradı.
Tom was chosen by lottery.
začať sa učiť
Tom piyango tarafından seçildi.
Tom was freezing to death.
začať sa učiť
Tom donarak ölüyordu.
Tom was just being polite.
začať sa učiť
Tom sadece kibarlaşıyordu.
Tom was lured into a trap.
začať sa učiť
Tom bir tuzağa çekildi.
Tom was Mary's first love.
začať sa učiť
Tom Mary'nin ilk aşkı idi.
Tom was obviously in pain.
začať sa učiť
Tom'un acı içinde olduğu belliydi.
Tom was sentenced to life.
začať sa učiť
Tom, ömür boyu hapse mahkum edildi.
Tom was somewhat doubtful.
začať sa učiť
Tom biraz şüpheliydi.
Tom was starving to death.
začať sa učiť
Tom açlıktan ölüyordu.
Tom was tall and handsome.
začať sa učiť
Tom uzun boylu ve yakışıklı idi.
Tom was very kind to Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'ye karşı çok nazikti.
Tom was very rude to Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'ye karşı çok kabaydı.
Tom washed all the towels.
začať sa učiť
Tom tüm havluları yıkadı.
Tom wasn't polite to Mary.
začať sa učiť
Tom Mary'ye karşı nazik değildi.
Tom went back to his room.
začať sa učiť
Tom odasına geri döndü.
Tom will be sorely missed.
začať sa učiť
Tom şiddetle özlemiş olacak.
Tom wished Mary good luck.
začať sa učiť
Tom Mary'ye iyi şans diledi.
Tom wishes that were true.
začať sa učiť
Tom onun gerçek olmasını diliyor.
Tom won't do such a thing.
začať sa učiť
Tom öyle bir şey yapmayacaktır.
Tom wonders if it is true.
začať sa učiť
Tom, bunun doğru olup olmadığını merak ediyor.
Tom works the night shift.
začať sa učiť
Tom gece vardiyasında çalışıyor.
Tom wouldn't take my call.
začať sa učiť
Tom telefonumu cevaplamazdı.
Tom's answer surprised me.
začať sa učiť
Tom'un cevabı beni şaşırttı.
Tom's hands felt like ice.
začať sa učiť
Tom'un elleri buz gibi.
Tom's proposal was denied.
začať sa učiť
Tom'un önerisi reddedildi.
Tomorrow is Christmas Day.
začať sa učiť
Yarın Noel Günü.
Tony studies after dinner.
začať sa učiť
Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.
Try not to make him angry.
začať sa učiť
Onu kızdırmamaya çalış.
Turn on the light, please.
začať sa učiť
Işığı aç, lütfen.
Turn on the radio, please.
začať sa učiť
Lütfen radyoyu aç.
Turn the key to the right.
začať sa učiť
Anahtarı sağa doğru dönder.
Twenty families live here.
začať sa učiť
Burada yirmi aile yaşar.
Two from ten leaves eight.
začať sa učiť
Ondan iki çıkarsa sekiz kalır.
Two seats remained vacant.
začať sa učiť
İki koltuk boş kaldı.
Unemployment rose sharply.
začať sa učiť
İşsizlik hızla artmıştır.
Wait five minutes, please.
začať sa učiť
Lütfen beş dakika bekle.
Wait until further notice.
začať sa učiť
Sonraki duyuruya kadar bekle.
Waitress, I'd like to order.
začať sa učiť
Garson, sipariş vermek istiyorum.
Was Ken at home yesterday?
začať sa učiť
Ken dün evde miydi?
Was Tom at home yesterday?
začať sa učiť
Tom dün evde miydi?
Wash your hands right now.
začať sa učiť
Derhal ellerini yıka.
Water is heavier than oil.
začať sa učiť
Su yağdan daha ağırdır.
We advanced to the finals.
začať sa učiť
Biz finale yükseldik.
We agreed among ourselves.
začať sa učiť
Biz kendi aramızda anlaştık.
We all knelt down to pray.
začať sa učiť
Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
We all miss you very much.
začať sa učiť
Hepimiz seni çok özlüyoruz.
We all wish for happiness.
začať sa učiť
Hepimiz mutluluk diliyoruz.
We are basketball players.
začať sa učiť
Biz basketbol oyuncusuyuz.
We are brother and sister.
začať sa učiť
Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.
We are having a good time.
začať sa učiť
Biz iyi vakit geçiriyoruz.
We are having a good time.
začať sa učiť
Biz eğleniyoruz.
We aren't very hungry yet.
začať sa učiť
Henüz çok aç değiliz.
We ate breakfast at seven.
začať sa učiť
Biz yedide kahvaltı yaptık.
We ate until we were full.
začať sa učiť
Doyuncaya kadar yedik.
We began on a new project.
začať sa učiť
Biz yeni bir proje üzerinde başladık.
We began our work at noon.
začať sa učiť
İşimize öğleyin başladık.
We buy stationery in bulk.
začať sa učiť
Biz toptan kırtasiye satın alırız.
We could not overtake him.
začať sa učiť
Biz ona yetişemedik.
We crept toward the enemy.
začať sa učiť
Biz düşmana doğru süründük.
We didn't know what to do.
začať sa učiť
Biz ne yapacağımızı bilmiyorduk.
We eat many kinds of food.
začať sa učiť
Biz birçok çeşit yiyecek yeriz.
We elected James chairman.
začať sa učiť
Biz James'i başkan seçtik.
We enjoyed playing tennis.
začať sa učiť
Biz tenis oynamaktan keyif aldık.
We fixed the price at $15.
začať sa učiť
Biz fiyatı 15 dolarda sabitledik.
We go abroad every summer.
začať sa učiť
Her Yaz yurt dışına gideriz.
We had a chat for a while.
začať sa učiť
Biz bir süre sohbet ettik.
We had a lot of furniture.
začať sa učiť
Bir sürü mobilyamız vardı.
We had a party last night.
začať sa učiť
Dün gece bir parti verdik.
We had a pleasant evening.
začať sa učiť
Biz hoş bir akşam geçirdik.
We had a really good time.
začať sa učiť
Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.
We had our roof blown off.
začať sa učiť
Biz çatımızı uçurduk.
We had Tom paint the wall.
začať sa učiť
Biz Tom'a duvarı boyattık.
We have a big supermarket.
začať sa učiť
Büyük bir süpermarketimiz var.
We have all kinds of time.
začať sa učiť
Her türlü zamanımız var.
We have lost sight of him.
začať sa učiť
Biz onu gözden kaybettik.
We have nothing in common.
začať sa učiť
Bizim ortak bir şeyimiz yok.
We have run short of food.
začať sa učiť
Yiyeceğimiz kalmadı.
We have several bags here.
začať sa učiť
Burada birkaç çantamız var.
We have six lessons a day.
začať sa učiť
Bir günde altı dersimiz var.
We have three meals a day.
začať sa učiť
Bir günde üç kez yemek yeriz.
We have to pull the weeds.
začať sa učiť
Biz yabani otları çekmek zorundayız.
We hope to meet you again.
začať sa učiť
Seninle tekrar görüşmeyi umuyoruz.
We keep a collie as a pet.
začať sa učiť
Biz evcil hayvan olarak İskoç çoban köpeği besliyoruz.
We live in the atomic age.
začať sa učiť
Biz atom çağında yaşıyoruz.
We lived close by the sea.
začať sa učiť
Biz denizin yanıbaşında yaşadık.
We made friends with Jane.
začať sa učiť
Biz Jane ile arkadaş edindik.
We made friends with them.
začať sa učiť
Onlarla arkadaş olduk.
We may be late for school.
začať sa učiť
Okula geç kalabiliriz.
We meet here once a month.
začať sa učiť
Ayda bir kez burada görüştük.
We moved into a new house.
začať sa učiť
Biz yeni bir eve taşındık.
We must begin before five.
začať sa učiť
Beşten önce başlamalıyız.
We must conform to the rules.
začať sa učiť
Biz kurallara uymalıyız.
We need a bottle of juice.
začať sa učiť
Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.
We need action, not words.
začať sa učiť
Sözlere değil, eylemlere ihtiyacımız var.
We offered him a nice job.
začať sa učiť
Biz ona güzel bir iş teklif ettik.
We ordered 40 minutes ago.
začať sa učiť
Kırk dakika önce sipariş verdik.
We painted the door green.
začať sa učiť
Biz kapıyı yeşile boyadık.
We prepared for an attack.
začať sa učiť
Biz bir saldırı için hazırlandık.
We regard him as our hero.
začať sa učiť
Biz onu bir kahraman olarak görüyoruz.
We saw her enter the park.
začať sa učiť
Onun parka girdiğini gördük.
We saw her enter the room.
začať sa učiť
Onun odaya girişini gördüm.
We saw monkeys at the zoo.
začať sa učiť
Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.
We should be very careful.
začať sa učiť
Çok dikkatli olmalıyız.
We should call the doctor.
začať sa učiť
Biz doktoru aramalıyız.
We should call the police.
začať sa učiť
Biz polisi aramalıyız.
We should cancel the hike.
začať sa učiť
Yürüyüşü iptal etmeliyiz.
We speak English in class.
začať sa učiť
Biz sınıfta İngilizce konuşuyoruz.
We suspected him of lying.
začať sa učiť
Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.
We usually call him Toshi.
začať sa učiť
Biz genellikle ona Toshi deriz.
We usually walk to school.
začať sa učiť
Biz genellikle okula yürürüz.
We visited our old school.
začať sa učiť
Biz eski okulumuzu ziyaret ettik.
We walked along the beach.
začať sa učiť
Sahil boyunca yürüdük.
We walked along the river.
začať sa učiť
Nehir boyunca yürüdük.
We walked among the trees.
začať sa učiť
Biz ağaçların arasında yürüdük.
We walked around the pond.
začať sa učiť
Göletin etrafında yürüdük.
We want to know the facts.
začať sa učiť
Gerçekleri bilmek istiyoruz.
We watched TV after lunch.
začať sa učiť
Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
We were caught in a storm.
začať sa učiť
Biz bir fırtınaya yakalandık.
We will fight to the last.
začať sa učiť
Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz.
We work from nine to five.
začať sa učiť
Biz dokuzdan beşe kadar çalışırız.
We'd better get a move on.
začať sa učiť
Acele etsek iyi olur.
We'd better send for help.
začať sa učiť
Yardım getirtsek iyi olur.
We'd like separate checks.
začať sa učiť
Biz ayrı hesaplar istiyoruz.
We're going to come again.
začať sa učiť
Biz tekrar geleceğiz.
We're going to the movies.
začať sa učiť
Biz sinemaya gidiyoruz.
Were you tired last night?
začať sa učiť
Dün gece yorgun muydun?
What are you crunching on?
začať sa učiť
Hatır hutur ne yiyorsun?
What are you going to see?
začať sa učiť
Ne göreceksiniz?
What are you trying to do?
začať sa učiť
Ne yapmaya çalışıyorsun?
What can I do to help you?
začať sa učiť
Size yardım etmek için ne yapabilirim.
What did she actually say?
začať sa učiť
O, gerçekten ne dedi?
What did you do yesterday?
začať sa učiť
Dün sen ne yaptın?
What did you go there for?
začať sa učiť
Oraya ne için gittin?
What did you open it with?
začať sa učiť
Onu ne ile açtın?
What did you say to Paula?
začať sa učiť
Paula'ya ne dedin?
What do the prisoners eat?
začať sa učiť
Mahkumlar ne yerler?
What do you do on Sundays?
začať sa učiť
Pazar günleri ne yaparsın?
What do you feed your dog?
začať sa učiť
Köpeğini ne ile beslersin?
What do you need me to do?
začať sa učiť
Ne yapmamı istersin?
What do you say to a beer?
začať sa učiť
Bir biraya ne dersin?
What do you want me to do?
začať sa učiť
Ne yapmamı istiyorsun?
What does this kanji mean?
začať sa učiť
Bu karakter ne anlama geliyor?
What does Tom see in Mary?
začať sa učiť
Tom Mary'de ne görüyor.
What does your job entail?
začať sa učiť
İşiniz ne gerektiriyor.
What evidence do you have?
začať sa učiť
Hangi kanıtın var?
What happened to our food?
začať sa učiť
Yiyeceğimize ne oldu?
What has brought you here?
začať sa učiť
Seni buraya ne getirdi?
What he said surprised me.
začať sa učiť
Söylediği şey beni şaşırttı.
What he said was not true.
začať sa učiť
Söylediği doğru değil.
What if he comes back now?
začať sa učiť
O şimdi geri dönerse ne olacak?
What is he so angry about?
začať sa učiť
o ne hakkında çok öfkeli?
What is she worried about?
začať sa učiť
O, ne hakkında endişeli.
What is Tom trying to say?
začať sa učiť
Tom ne söylemeye çalışıyor?
What keeps you up so late?
začať sa učiť
Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?
What number bus do I take?
začať sa učiť
Kaç numaralı otobüse bineceğim?
What she said wasn't true.
začať sa učiť
Onun söylediği doğru değildi.
What he said might be true.
začať sa učiť
Onun söylediği doğru olabilir.
What should I feed my dog?
začať sa učiť
Köpeğimi neyle beslemeliyim?
What symptoms do you have?
začať sa učiť
Hangi belirtilerin var?
What time are you leaving?
začať sa učiť
Ne zaman ayrılıyorsun?
What Tom says makes sense.
začať sa učiť
Tom'un söylediği anlamlıdır.
What was it I left behind?
začať sa učiť
Geride bıraktığım neydi?
What were her final words?
začať sa učiť
Onun son sözleri nelerdi?
What will you have to eat?
začať sa učiť
Ne yemek zorunda kalacaksın?
What would you have me do?
začať sa učiť
Bana ne yaptırırdın?
What would you like to do?
začať sa učiť
Ne yapmak istersin?
What're you talking about?
začať sa učiť
Ne hakkında konuşuyorsun?
What's my book doing here?
začať sa učiť
Benim kitabımın burada ne işi var?
What's that tall building?
začať sa učiť
O uzun bina nedir?
What's your favorite band?
začať sa učiť
Senin en sevdiğin grup hangisidir?
What's your favorite book?
začať sa učiť
Senin en sevdiğin kitap hangisidir?
What's your favorite city?
začať sa učiť
En sevdiğin şehir hangisidir?
What's your favorite game?
začať sa učiť
Favori oyunun hangisidir?
What's your favorite hymn?
začať sa učiť
Favori ilahin hangisidir?
What's your favorite joke?
začať sa učiť
Favori fıkran hangisidir?
What's your favorite poem?
začať sa učiť
Favori şiirin hangisidir?
What's your favorite song?
začať sa učiť
Favori şarkın hangisidir?
What's your favorite wine?
začať sa učiť
Favori şarabın hangisidir?
What's your favorite word?
začať sa učiť
Favori kelimen hangisidir?
When can we eat, I wonder.
začať sa učiť
Ne zaman yiyebiliriz, merak ediyorum.
When did it begin to rain?
začať sa učiť
Ne zaman yağmur başladı?
When did Tom leave Boston?
začať sa učiť
Tom Boston'dan ne zaman ayrıldı?
When did you get to Kyoto?
začať sa učiť
Kyoto'ya ne zaman vardın.
When was the last time you saw Tom?
začať sa učiť
Tom'u en son ne zaman gördün?
When did you see her last?
začať sa učiť
Onu son olarak ne zaman gördün?
When did you see him last?
začať sa učiť
Onu en son ne zaman gördünüz?
When does the movie start?
začať sa učiť
Film ne zaman başlar?
When should I feed my dog?
začať sa učiť
Köpeğimi ne zaman beslemeliyim?
When was the castle built?
začať sa učiť
Kale ne zaman inşa edildi?
When was the castle built?
začať sa učiť
Kale ne zaman yapıldı?
When will she return home?
začať sa učiť
O, eve ne zaman dönecek?
When will you get married?
začať sa učiť
Ne zaman evleneceksin?
Where are the other girls?
začať sa učiť
Diğer kızlar neredeler?
Where are you from, Karen?
začať sa učiť
Nerelisin, Karen?
Where did he go yesterday?
začať sa učiť
O dün nereye gitti?
Where did you see the boy?
začať sa učiť
Çocuğu nerede gördün.
Where do I get the subway?
začať sa učiť
Metroya nereden gidebilirim?
Where do you go to school?
začať sa učiť
Okula nereye gidersin?
Where do you think Tom is?
začať sa učiť
Tom'un nerede olduğunu düşünüyorsunuz?
Where is the Avis counter?
začať sa učiť
Avis sayacı nerede?
Where is the bus terminal?
začať sa učiť
Otobüs terminali nerede?
Where is the ladies' room?
začať sa učiť
Bayanların odası nerede?
Where is the nearest bank?
začať sa učiť
En yakın banka nerede?
Where were you last night?
začať sa učiť
Dün gece neredeydin?
Where will you be staying?
začať sa učiť
Nerede kalacaksınız?
Which brand do you prefer?
začať sa učiť
Hangi markayı tercih edersiniz?
Which direction did he go?
začať sa učiť
O hangi yöne gitti?
Which way is Central Park?
začať sa učiť
Hangi yol Central Park'tır?
Who are they cheering for?
začať sa učiť
Onlar kim için tezahürat yapıyorlar?
Who committed this murder?
začať sa učiť
Bu cinayeti kim işledi?
Who found my missing book?
začať sa učiť
Kayıp kitabımı kim buldu?
Who invented this machine?
začať sa učiť
Bu makineyi kim icat etti?
Who is playing the guitar?
začať sa učiť
Gitarı kim çalıyor?
Who is taller, you or Ken?
začať sa učiť
Kim daha uzun, sen mi yoksa Ken mi?
Who is younger, him or me?
začať sa učiť
Kim daha genç, o mu yoksa ben mi?
Who is your dance partner?
začať sa učiť
Dans arkadaşınız kim?
Who should I meet but Tom?
začať sa učiť
Tom'un dışında kimle görüşmeliyim?
Who was it that he phoned?
začať sa učiť
Aradığı o kişi kimdi?
Who was it that he phoned?
začať sa učiť
Onun aradığı kimdi?
Who were you talking with?
začať sa učiť
Kimle konuşuyordun?
Who will act as spokesman?
začať sa učiť
Kim sözcülük yapacak?
Who would do such a thing?
začať sa učiť
Böyle bir şeyi kim yapardı?
Who's taller, Tom or Mary?
začať sa učiť
Kim daha uzun, Tom mu yoksa Mary mi?
Who is your favorite actor?
začať sa učiť
En sevdiğin aktör kimdir?
Whoever says so is a liar.
začať sa učiť
Öyle söyleyen yalancıdır.
Whose paintings are these?
začať sa učiť
Bunlar kimin tabloları?
Why didn't you believe me?
začať sa učiť
Niçin bana inanmadın?
Why didn't you call me up?
začať sa učiť
Niçin bana telefon etmedin?
Why do you think that way?
začať sa učiť
Niçin o şekilde düşünüyorsun?
Why don't we share a room?
začať sa učiť
Neden bir odayı paylaşmıyoruz?
Why don't you call him up?
začať sa učiť
Niçin ona telefon etmiyorsun?
Why don't you call Tom up?
začať sa učiť
Niçin Tom'u aramıyorsun?
Why should you suspect me?
začať sa učiť
Niçin benden şüphelenmen gerekiyor?
Will he come this evening?
začať sa učiť
O bu akşam gelecek mi?
Will it be sunny tomorrow?
začať sa učiť
Yarın güneşli olacak mı?
Will six o'clock suit you?
začať sa učiť
Saat altı size uyar mı?
Will you have some coffee?
začať sa učiť
Biraz kahve alır mısın?
Would you pass me the salt?
začať sa učiť
Bana tuzu uzatır mısın?
Will you rub my shoulders?
začať sa učiť
Omuzlarımı ovar mısın?
Will you show me the book?
začať sa učiť
Bana kitabı gösterir misin?
Will you warm up the soup?
začať sa učiť
Çorbayı ısıtır mısın?
Women didn't care for him.
začať sa učiť
Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
Won't you have some fruit?
začať sa učiť
Biraz meyve almaz mısın?
Would you care for drinks?
začať sa učiť
İçecekler ister misiniz?
Would you like some fruit?
začať sa učiť
Biraz meyve ister misin?
Would you like some salad?
začať sa učiť
Biraz salata ister misin?
Would you like some sugar?
začať sa učiť
Biraz şeker ister misin?
Would you mind if I smoked?
začať sa učiť
Sigara içebilir miyim?
Wow! That looks delicious.
začať sa učiť
Vay be! O lezzetli görünüyor.
Write down your name here.
začať sa učiť
Adınızı buraya yazın.
Write on every other line.
začať sa učiť
Her satırı yazın.
Yesterday was my birthday.
začať sa učiť
Dün benim doğum günümdü.
Yoga helps her to be calm.
začať sa učiť
Yoga, onu sakin olmasına yardımcı olur.
You and I are old friends.
začať sa učiť
Sen ve ben eski arkadaşız.
You are both in the wrong.
začať sa učiť
Her ikiniz de suçlusunuz.
You are not a child anymore.
začať sa učiť
Artık bir çocuk değilsin.
You are only just in time.
začať sa učiť
Sadece sen zamanında geldin.
You are selling him short.
začať sa učiť
Onu küçümsüyorsun.
You are tired, aren't you?
začať sa učiť
Yorgunsun, değil mi?
You aren't yourself today.
začať sa učiť
Bugün her zamanki gibi değilsin.
You can go if you want to.
začať sa učiť
İsterseniz, gidebilirsiniz.
You can just call me Taro.
začať sa učiť
Bana sadece Taro diyebilirsin.
You can stay till tonight.
začať sa učiť
Bu geceye kadar kalabilirsin.
You can tear the box open.
začať sa učiť
Kutuyu yırtarak açabilirsin.
You can't attend? Why not?
začať sa učiť
Katılamıyor musun? Neden?
You can't have both books.
začať sa učiť
Her iki kitaba sahip olamazsın.
You don't have to help me.
začať sa učiť
Bana yardım etmek zorunda değilsin.
You don't need to call me.
začať sa učiť
Beni aramana gerek yok.
You drink too much coffee.
začať sa učiť
Çok fazla kahve içiyorsun.
You had better go at once.
začať sa učiť
Derhal gitsen iyi olur.
You had to come yesterday.
začať sa učiť
Sen dün gelmek zorundaydın.
You have a gift for music.
začať sa učiť
Senin müziğe doğuştan yeteneğin var.
You have a sense of humor.
začať sa učiť
Senin bir mizah duygun var.
You have only to go there.
začať sa učiť
Sadece oraya gitmek zorundasın.
You've got the wrong number.
začať sa učiť
Yanlış numara çevirdiniz.
You have to eat regularly.
začať sa učiť
Düzenli olarak yemek zorundasın.
You have to pay the price.
začať sa učiť
Bedelini ödemek zorundasın.
You just need a good rest.
začať sa učiť
Sadece iyi bir dinlenmeye ihtiyacın var.
You keep a dog, don't you?
začať sa učiť
Sen bir köpek bakıyorsun, değil mi?
You look funny doing that.
začať sa učiť
Onu yaparken komik görünüyorsun.
You look good in a kimono.
začať sa učiť
Bir kimono içinde iyi görünüyorsun.
You may use my dictionary.
začať sa učiť
Sen benim sözlüğümü kullanabilirsin.
You may use my typewriter.
začať sa učiť
Daktilomu kullanabilirsin.
You must control yourself.
začať sa učiť
Kendinizi kontrol etmelisiniz.
You must do as I tell you.
začať sa učiť
Sana söylediğim gibi yapmalısın.
You must help your mother.
začať sa učiť
Annene yardım etmelisin.
You must not eat too much.
začať sa učiť
Çok fazla yememelisin.
You must not give up hope.
začať sa učiť
Umudunu kaybetmemelisin.
You must not go out today.
začať sa učiť
Bugün dışarı çıkmamalısın.
You must not speak loudly.
začať sa učiť
Yüksek sesle konuşmamalısın.
You must not stay up late.
začať sa učiť
Gece geç saatlere kadar oturmamalısın.
You need to stop drinking.
začať sa učiť
İçmeyi durdurmalısın.
You need to stop gambling.
začať sa učiť
Kumar oynamayı bırakmalısın.
You ought to have seen it.
začať sa učiť
Onu görmüş olmalısın.
You ought to see a doctor.
začať sa učiť
Bir doktorla görüşmelisin.
You really did a good job.
začať sa učiť
Gerçekten iyi bir iş yaptın.
You should eat more fruit.
začať sa učiť
Daha fazla meyve yemelisiniz.
You should take my advice.
začať sa učiť
Tavsiyemi dinlemelisin.
You should tell the truth.
začať sa učiť
Gerçeği söylemelisin.
You trust people too much.
začať sa učiť
İnsanlara çok güveniyorsun.
You understand, don't you?
začať sa učiť
Anlıyorsun değil mi?
You were lucky to find it.
začať sa učiť
Onu bulduğun için şanslıydın.
You will be busy tomorrow.
začať sa učiť
Yarın meşgul olacaksın.
You will make a good wife.
začať sa učiť
İyi bir eş yapacaksın.
You will succeed some day.
začať sa učiť
Bir gün başaracaksın.
You'd better not go there.
začať sa učiť
Oraya gitmesen iyi olur.
You'd better not go today.
začať sa učiť
Bugün gitmesen iyi olur.
You'd better not tell him.
začať sa učiť
Ona söylemesen iyi olur.
You'd better not tell Tom.
začať sa učiť
Tom'a söylemesen iyi olur.
You'd better see a doctor.
začať sa učiť
Bir doktorla görüşsen iyi olur.
You'll be told in advance.
začať sa učiť
Önceden sana söylenilecek.
You'll succeed if you try.
začať sa učiť
Çabalarsan, başarırsın.
You're a really good cook.
začať sa učiť
Sen gerçekten iyi bir aşçısın.
You're a very good dancer.
začať sa učiť
Sen gerçekten iyi bir dansçısın.
You're joking, aren't you?
začať sa učiť
Şaka yapıyorsun, değil mi?
You're on the right track.
začať sa učiť
Siz doğru yoldasınız.
You're too drunk to drive.
začať sa učiť
Araba süremeyecek kadar çok sarhoşsun.
You're very stylish today.
začať sa učiť
Bugün çok şıksın.
You're wrong in this case.
začať sa učiť
Bu durumda yanılıyorsunuz.
You've done a perfect job.
začať sa učiť
Mükemmel bir iş yaptın.
You've given me your cold.
začať sa učiť
Soğuk algınlığını bana bulaştırdın.
You've got plenty of time.
začať sa učiť
Çok zamanın var.
Your English is improving.
začať sa učiť
İngilizcen gelişiyor.
Your guess is quite wrong.
začať sa učiť
Tahminin oldukça yanlış.
Your house needs painting.
začať sa učiť
Evin boyanılmalı.
Your letter made me happy.
začať sa učiť
Mektubun beni mutlu etti.
Your watch has been found.
začať sa učiť
Sizin saatiniz bulundu.
Your watch is on the desk.
začať sa učiť
Sizin saatiniz masanın üstünde.
Yumi is one of my friends.
začať sa učiť
Yumi arkadaşlarımdan biridir.
Yumi is one of my friends.
začať sa učiť
Yumi benim arkadaşlarımdan biridir.
Yumi studies English hard.
začať sa učiť
Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.
Yumi will not play tennis.
začať sa učiť
Yumi tenis oynamayacak.
Yumiko was a little angry.
začať sa učiť
Yumiko biraz kızmıştı.
3 to the third power is 27.
začať sa učiť
3'ün üçüncü gücü 27'dir.
A bird was caught by a cat.
začať sa učiť
Bir kuş bir kedi tarafından yakalandı.
A boy was beating the drum.
začať sa učiť
Bir çocuk davul çalıyordu.
A cat is lying on the sofa.
začať sa učiť
Kanapede bir kedi yatıyor.
A cry arose from the crowd.
začať sa učiť
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
A few people have two cars.
začať sa učiť
Birkaç kişinin iki arabası var.
A global crisis is at hand.
začať sa učiť
Küresel bir kriz yakındır.
A good idea came across my mind.
začať sa učiť
Aklıma iyi bir fikir geldi.
A heavy rain began to fall.
začať sa učiť
Şiddetli yağmur yağmaya başladı.
A loud noise made him jump.
začať sa učiť
Şiddetli gürültü onu hoplattı.
A major is above a captain.
začať sa učiť
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
A man appeared at the door.
začať sa učiť
Kapıda bir adam göründü.
A man appeared at the site.
začať sa učiť
Sitede bir adam ortaya çıktı.
A policeman came up to him.
začať sa učiť
Bir polis ona doğru geldi.
A student wants to see you.
začať sa učiť
Bir öğrenci sizi görmek istiyor.
Add a bit of sugar, please.
začať sa učiť
Lütfen biraz şeker ilave edin.
After a storm comes a calm.
začať sa učiť
Her yokuşun bir inişi vardır.
Akira can play tennis well.
začať sa učiť
Akira tenisi iyi oynayabilir.
Alice rushed into her room.
začať sa učiť
Alice odasına koştu.
All is well that ends well.
začať sa učiť
İyi biten herşey iyidir.
All of the dogs were alive.
začať sa učiť
Bütün köpekler hayattaydı.
All of you have to read it.
začať sa učiť
Hepiniz onu okumak zorundasınız.
All right. Please order it.
začať sa učiť
Anlaşıldı. Lütfen onu ısmarla.
All students like holidays.
začať sa učiť
Bütün öğrenciler tatilleri severler.
All the seats are occupied.
začať sa učiť
Tüm koltuklar dolu.
All's fair in love and war.
začať sa učiť
Aşkta ve savaşta herşey adildir.
Almost no one believed her.
začať sa učiť
Neredeyse kimse ona inanmıyordu.
Almost no one believed him.
začať sa učiť
Neredeyse kimse ona inanmadı.
America was at war in 1864.
začať sa učiť
Amerika, 1864 yılında savaştaydı.
An apple fell off the tree.
začať sa učiť
Ağaçtan bir elma düştü.
Ann plays tennis very well.
začať sa učiť
Ann çok iyi tenis oynar.
Anybody can make a mistake.
začať sa učiť
Herkes hata yapabilir.
Are you a Japanese citizen?
začať sa učiť
Bir Japon vatandaşı mısınız?
Are you a Japanese student?
začať sa učiť
Sen bir Japon öğrencisi misin?
Are you a Japanese student?
začať sa učiť
Siz bir Japon öğrencisi misiniz?
Are you afraid of the dark?
začať sa učiť
Karanlıktan korkar mısın?
Are you American or French?
začať sa učiť
Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?
Are you going to sing here?
začať sa učiť
Burada şarkı söyleyecek misin?
Are you going to stay long?
začať sa učiť
Uzun kalacak mısın?
Are you having a good time?
začať sa učiť
İyi vakit geçiriyor musunuz?
Are you old enough to vote?
začať sa učiť
Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
Are you ready for the trip?
začať sa učiť
Yolculuk için hazır mısınız?
Are you ready to order now?
začať sa učiť
Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
Are you sure of your facts?
začať sa učiť
Gerçeklerinden emin misin?
Aren't you being very rude?
začať sa učiť
Çok kabalaşmıyor musun?
Around here, everyone skis.
začať sa učiť
Burada, herkes kayak yapmaya gider.
Ask him the way to station.
začať sa učiť
Ona istasyona giden yolu sor.
At first, Meg was homesick.
začať sa učiť
İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.
Banks open at nine o'clock.
začať sa učiť
Bankalar dokuzda açarlar.
Basketball is a lot of fun.
začať sa učiť
Basketbol çok eğlenceli.
Beef is expensive nowadays.
začať sa učiť
Et bugünlerde pahalı.
Betty is a dancing teacher.
začať sa učiť
Betty bir dans öğretmeni.
Beware of pickpockets here.
začať sa učiť
Burada yankesicilere dikkat edin.
Bill is not as tall as Bob.
začať sa učiť
Bill Bob kadar uzun değil.
Bill missed the first ball.
začať sa učiť
Bill ilk topu kaçırdı.
Bill was killed with a gun.
začať sa učiť
Bill, bir tabanca ile öldürüldü.
Blotting paper absorbs ink.
začať sa učiť
Kurutma kağıdı mürekkebi emer.
Both buildings burned down.
začať sa učiť
Heriki binada yandı.
Both of them are very cute.
začať sa učiť
Onların her ikisi de sevimli
Boys, don't make any noise.
začať sa učiť
Çocuklar, hiç gürültü yapmayın?
Breast cancer is a disease.
začať sa učiť
Meme kanseri bir hastalıktır.
Bring a couple more chairs.
začať sa učiť
Bir çift sandalye daha getir.
Bring me a bucket of water.
začať sa učiť
Bana bir kova su getirin.
Call the doctor right away.
začať sa učiť
Hemen doktoru arayın.
Can I borrow your scissors?
začať sa učiť
Makasını ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your umbrella?
začať sa učiť
Şemsiyeni ödünç alabilir miyim.
May I have a talk with you?
začať sa učiť
Seninle konuşabilir miyim?
Can I stop over in Chicago?
začať sa učiť
Şikago'da mola verebilir miyim?
Can she endure a long trip?
začať sa učiť
O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
Can you answer this riddle?
začať sa učiť
Bu bilmeceyi cevaplayabilir misin?
Can you dance the two-step?
začať sa učiť
İki-adım dansını yapabilir misin?
Can you find your way home?
začať sa učiť
Eve giden yolu bulabilir misin?
Can you give him first aid?
začať sa učiť
Ona ilk yardımda bulunabilir misiniz?
Could you give me a discount?
začať sa učiť
Bana bir indirim yapar mısın?
Can you give me the recipe?
začať sa učiť
Bana tarifi verebilir misiniz?
Can you lend me 10,000 yen?
začať sa učiť
Bana 10,000 yen ödünç verebilir misin?
Would you lend me some money?
začať sa učiť
Bana biraz ödünç para verir misin?
Can you measure the length?
začať sa učiť
Uzunluğu ölçebilir misin?
Can you see the difference?
začať sa učiť
Farkı görebiliyor musun?
Can you weigh this, please?
začať sa učiť
Lütfen bunu tartabilir misiniz?
Cats are related to tigers.
začať sa učiť
Kediler kaplanlarla akrabadırlar.
Cats don't like to get wet.
začať sa učiť
Kediler ıslanmaktan hoşlanmazlar.
Charles Guiteau was insane.
začať sa učiť
Charles Guiteau deliydi.
Check your answer with his.
začať sa učiť
Cevabını onunki ile karşılaştır.
Christmas is December 25th.
začať sa učiť
Noel 25 Aralıktadır.
Circumstances have changed.
začať sa učiť
Şartlar değişti.
Classes begin next Tuesday.
začať sa učiť
Dersler gelecek salı başlar.
Close the window, will you?
začať sa učiť
Pencereyi kapatın, olur mu?
Come into the room at once.
začať sa učiť
Derhal odaya gel.
Come over here and join us.
začať sa učiť
Buraya gel ve bize katıl.
Come see me again tomorrow.
začať sa učiť
Yarın beni tekrar görmeye gel.
Could I ask a favor of you?
začať sa učiť
Sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
Could I get your autograph?
začať sa učiť
İmzanızı alabilir miyim?
Could I have a screwdriver?
začať sa učiť
Bir tornavida alabilir miyim?
Could I have some more tea?
začať sa učiť
Biraz daha çay alabilir miyim?
Could I make a reservation?
začať sa učiť
Bir rezervasyon yaptırabilir miyim?
Could you give this to Tom?
začať sa učiť
Bunu Tom'a veriri misin?
Could you keep this for me?
začať sa učiť
Buna benim için bakar mısın?
Could you lend me the book?
začať sa učiť
Bana kitabı ödünç verir misiniz?
Could you show me this bag?
začať sa učiť
Bana bu çantayı gösterir misin?
Count from 10 down to zero.
začať sa učiť
Ondan sıfıra kadar geri say.
Did he tell you what to do?
začať sa učiť
O sana ne yapacağını söyledi mi.
Did she come here to relax?
začať sa učiť
O dinlenmek için mi buraya geldi?
Did Tom used to play hooky?
začať sa učiť
Tom okuldan kaçar mıydı?
Did you buy a nice bicycle?
začať sa učiť
Güzel bir bisiklet aldın mı?
Did you call me up last night?
začať sa učiť
Dün gece beni aradın mı?
Did you enjoy your holiday?
začať sa učiť
Tatilin tadını çıkardın mı?
Did you forget to buy eggs?
začať sa učiť
Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
Did you go to see a doctor?
začať sa učiť
Bir doktorla görüşecek misin?
Did you have a nice summer?
začať sa učiť
Güzel bir yaz geçirdin mi?
Did you receive the letter?
začať sa učiť
Mektubu aldın mı?
Did you request a new desk?
začať sa učiť
Yeni bir masa istediniz mi?
Did you want anything else?
začať sa učiť
Başka birşey istedin mi?
Did you watch TV yesterday?
začať sa učiť
Dün televizyon izledin mi?
Did your mother make those?
začať sa učiť
Annen onları yaptı mı?
Didn't you see the musical?
začať sa učiť
Müzikali görmedin mi?
Do I have to change trains?
začať sa učiť
Trenleri değiştirmek zorunda mıyım?
Do whatever you think is right.
začať sa učiť
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.
Do you accept credit cards?
začať sa učiť
Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz?
Do you accept credit cards?
začať sa učiť
Kredi kartları kabul ediyor musunuz?
Do you belong to any clubs?
začať sa učiť
Herhangi bir kulübe üyemisin?
Do you charge for delivery?
začať sa učiť
Teslimat için bir ücret alıyor musunuz?
Do you go to school by bus?
začať sa učiť
Okula otobüsle gidiyor musunuz?
Do you have a cheaper room?
začať sa učiť
Daha ucuz bir odanız var mı?
Do you have a smaller size?
začať sa učiť
Daha küçük bir boyutu olan var mı?
Do you have an appointment?
začať sa učiť
Randevun var mı?
Do you have any complaints?
začať sa učiť
Hiç şikayetiniz var mı?
Do you have any light beer?
začať sa učiť
Hiç hafif biran var mı?
Do you have much snow here?
začať sa učiť
Burada çok fazla kar var mı?
Do you have to make dinner?
začať sa učiť
Akşam yemeği hazırlamak zorunda mısın?
Do you hear from her often?
začať sa učiť
Ondan sık sık haber alır mısın?
Do you know what day it is?
začať sa učiť
Bugün hangi gün olduğunu biliyor musun?
Do you know where he lives?
začať sa učiť
Onun nerede yaşadığını biliyor musun?
Do you like Mozart's music?
začať sa učiť
Mozart'ın müziğini sever misiniz?
Do you like playing sports?
začať sa učiť
Spor yapmayı sever misiniz?
Do you often hear from him?
začať sa učiť
Ondan sık sık haber alıyor musun?
Do you plan to go overseas?
začať sa učiť
Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?
Do you talk to your plants?
začať sa učiť
Bitkilerinle konuşur musun?
Do you think fish can hear?
začať sa učiť
Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?
Do you think I'm beautiful?
začať sa učiť
Benim güzel olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm beautiful?
začať sa učiť
Sizce ben güzel miyim?
Do you think it's my fault?
začať sa učiť
Onun benim hatam olduğunu düşünüyor musunuz?
Do you think it's my fault?
začať sa učiť
Sizce o benim hatam mı?
Do you think Tom is guilty?
začať sa učiť
Tom'un suçlu olduğunu düşünüyor musun?
Doctors removed the bullet.
začať sa učiť
Doktorlar kurşunu çıkardılar.
Does it hurt when you chew?
začať sa učiť
Çiğnerken dişin ağrıyor mu?
Does she work in this city?
začať sa učiť
O, bu şehirde çalışıyor mu?
Does Tom have a girlfriend?
začať sa učiť
Tom'un bir kız arkadaşı var mı?
Don't believe what she says.
začať sa učiť
Onun söylediğine inanma.
Don't buy things on credit.
začať sa učiť
Eşyaları kredili almayın.
Don't cut down those trees.
začať sa učiť
Bu ağaçları kesme.
Don't fail to call me back.
začať sa učiť
Beni tekrar aramayı unutma.
Don't judge by appearances.
začať sa učiť
Görünüşe göre yargılamayın.
Don't lose sleep over that.
začať sa učiť
Onunla ilgili uykunu kaçırma.
Don't make fun of children.
začať sa učiť
Çocuklarla alay etme.
Don't meddle in my affairs.
začať sa učiť
İşlerime karışmayın.
Don't pay attention to him.
začať sa učiť
Onu dinlemeyin.
Don't pick on younger kids.
začať sa učiť
Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
Don't point your gun at me.
začať sa učiť
Silahını bana doğrultma.
Don't sit down on the sofa.
začať sa učiť
Koltuğa oturma.
Don't spend too much money.
začať sa učiť
Çok fazla para harcama.
Don't worry about the past.
začať sa učiť
Geçmiş hakkında üzülme.
Dreams sometimes come true.
začať sa učiť
Rüyalar bazen gerçek olur.
Drive with the utmost care.
začať sa učiť
Son derece dikkatli sür.
Dry your face with a towel.
začať sa učiť
Yüzünüzü bir havlu ile kurulayın.
Each of them has a bicycle.
začať sa učiť
Onların her birinin bir bisikleti var.
Eat whatever food you like.
začať sa učiť
İstediğin yiyeceği ye.
Eat whichever one you like.
začať sa učiť
Hoşlandığın herhangi birini ye.
Eggs are sold by the dozen.
začať sa učiť
Yumurtalar düzine ile satılırlar.
Electricity is very useful.
začať sa učiť
Elektrik çok faydalıdır.
English is not easy for me.
začať sa učiť
İngilizce benim için kolay değil.
English is not easy for us.
začať sa učiť
İngilizce bizim için kolay değildir.
Eric is on our soccer team.
začať sa učiť
Eric bizim futbol takımında.
Even a child can answer it.
začať sa učiť
Bir çocuk bile ona cevap verebilir.
Even a child can read this.
začať sa učiť
Bir çocuk bile bunu okuyabilir.
Everyone but Tom was there.
začať sa učiť
Tom hariç herkes oradaydı.
Everyone except me knew it.
začať sa učiť
Ben hariç herkes onu biliyordu.
Excuse me, but I feel sick.
začať sa učiť
Affedersiniz, ama hasta hissediyorum.
Few students knew his name.
začať sa učiť
Birkaç öğrenci onun adını biliyordu.
Few visitors could see him.
začať sa učiť
Az sayıda ziyaretçi onu görebildi.
Fill out this form, please.
začať sa učiť
Bu formu doldurunuz, lütfen.
Fill the bottle with water.
začať sa učiť
Şişeyi suyla doldur.
Fill the bucket with water.
začať sa učiť
Kovayı su ile doldurun.
Five colonists were killed.
začať sa učiť
Beş sömürgeci öldürüldü.
Flour is sold by the pound.
začať sa učiť
Un paundla satılır.
Food is necessary for life.
začať sa učiť
Yiyecek yaşam için gereklidir.
Fortunately, I was on time.
začať sa učiť
Neyseki, zamanında oradaydım.
French is spoken in France.
začať sa učiť
Fransızca Fransa'da konuşulur.
Friends do things together.
začať sa učiť
Arkadaşlar şeyleri birlikte yaparlar.
Frogs are afraid of snakes.
začať sa učiť
Kurbağalar yılanlardan korkarlar.
George works on a big farm.
začať sa učiť
George büyük bir çiftlikte çalışır.
Get this stuff out of here.
začať sa učiť
Bu şeyi buradan çıkarın.
Get up as early as you can.
začať sa učiť
Kalkabildiğin kadar erken kalk.
Give it to anyone you like.
začať sa učiť
Onu istediğin birine ver.
Give me $1.00 back, please.
začať sa učiť
Bana bir dolar geri verin, lütfen.
Give me a light, would you?
začať sa učiť
Bana bir ışık ver, lütfen.
Give me another cup of tea.
začať sa učiť
Bana bir fincan daha çay verin.
Give me some water, please.
začať sa učiť
Lütfen bana biraz su ver.
Give me something to drink.
začať sa učiť
Bana içecek bir şey ver.
Give my shoes a good shine.
začať sa učiť
Ayakkabılarımı iyice parlat.
Give my thanks to your son.
začať sa učiť
Oğlunuza teşekkürlerimi iletin.
Giving up isn't the answer.
začať sa učiť
Vazgeçmek cevap değildir.
Hamilton died the next day.
začať sa učiť
Hamilton ertesi gün öldü.
Hang your coat on the hook.
začať sa učiť
Ceketini askıya as.
Have a little of this cake.
začať sa učiť
Pastadan bir parça al.
Have you ever been to Guam?
začať sa učiť
Hiç Guam'a gittin mi?
Have you ever been to Kobe?
začať sa učiť
Hiç Kobe'de bulundun mu?
Have you ever been to Nara?
začať sa učiť
Hiç Nara'da bulundun mu?
Have you ever eaten turkey?
začať sa učiť
Hiç hindi yedin mi?
Have you ever heard of him?
začať sa učiť
Ondan hiç haber aldın mı?
Have you ever seen a panda?
začať sa učiť
Hiç bir panda gördün mü?
Have you ever seen a whale?
začať sa učiť
Hiç balina gördün mü?
Have you ever seen it hail?
začať sa učiť
Hiç dolu yağdığını gördün mü?
Have you ever visited Rome?
začať sa učiť
Roma'yı hiç ziyaret ettin mi?
Have you finished dressing?
začať sa učiť
Giyinmeyi bitirdin mi?
Have you finished ordering?
začať sa učiť
Siparişi bitirdin mi?
Have you read the book yet?
začať sa učiť
Henüz kitabı okudun mu?
Have you read this article?
začať sa učiť
Bu makaleyi okudun mu?
He accepted the nomination.
začať sa učiť
O adaylığı kabul etti.
He advised me not to smoke.
začať sa učiť
O, bana sigara içmememi tavsiye etti.
He also needs many workers.
začať sa učiť
Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
He appealed to us for help.
začať sa učiť
O yardım için bize başvurdu.
He appeared in many movies.
začať sa učiť
O, pek çok filmde göründü.
He asked me for some money.
začať sa učiť
O benden biraz para istedi.
He asked us what we wanted.
začať sa učiť
O bize ne istediğimizi sordu.
He ate a box of chocolates.
začať sa učiť
Bir kutu çikolata yedim.
He became a great musician.
začať sa učiť
O büyük bir müzisyen oldu.
He became a nice young man.
začať sa učiť
O, tatlı genç bir adam oldu.
He began to look for a job.
začať sa učiť
O bir iş aramaya başladı.
He began to whistle a tune.
začať sa učiť
O, bir melodiyi ıslıkla çalmaya başladı.
He believes whatever I say.
začať sa učiť
O, söylediğim her şeye inanır.
He bought his son a camera.
začať sa učiť
O, oğluna bir kamera satın aldı.
He bought me a nice camera.
začať sa učiť
O bana hoş bir kamera aldı.
He brought his lunch today.
začať sa učiť
Bugün öğle yemeğini getirdi.
He built forty-eight forts.
začať sa učiť
O, kırksekiz kale yaptı.
He calculated the expenses.
začať sa učiť
O, giderleri hesapladı.
He came again after a week.
začať sa učiť
Bir haftadan sonra o geri geldi.
He came from the Northeast.
začať sa učiť
O, Kuzeydoğuluydu.
He can handle English well.
začať sa učiť
O, İngilizcenin üstesinden iyi gelir.
He can read English easily.
začať sa učiť
O kolayca İngilizce okuyabilir.
He can't swim like she can.
začať sa učiť
O, onun yüzebildiği gibi yüzemez.
He carved designs in ivory.
začať sa učiť
O, fildişi tasarımlar oydu.
He carved me a wooden doll.
začať sa učiť
Bana tahtadan bir oyuncak bebek oydu.
He comes here once a month.
začať sa učiť
O ayda bir kez buraya gelir.
He comes here twice a week.
začať sa učiť
O, haftada iki kez buraya gelir.
He comes round once a week.
začať sa učiť
O, haftada bir kez uğrar.
He could get no more money.
začať sa učiť
O, artık para alamadı.
He could not go to college.
začať sa učiť
O, üniversiteye gidemedi.
He cut off a slice of meat.
začať sa učiť
O, bir dilim et kesti.
He dashed out of the store.
začať sa učiť
O, dükkandan dışarı fırladı.
He decided to go to France.
začať sa učiť
Fransa'ya gitmeye karar verdi.
She decided to have the operation.
začať sa učiť
Ameliyat edilmeye karar verdi.
He decided to quit smoking.
začať sa učiť
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
He decided to sell the car.
začať sa učiť
Arabayı satmaya karar verdi.
He decided to study harder.
začať sa učiť
O daha çok çalışmaya karar verdi.
He deserves the punishment.
začať sa učiť
O, cezayı hak ediyor.
He did his best to the end.
začať sa učiť
O sonuna kadar elinden geleni yaptı.
He did not put up his hand.
začať sa učiť
O, elini havaya kaldırmadı.
He did the work on his own.
začať sa učiť
O, işi kendi başına yaptı.
He did well for a beginner.
začať sa učiť
O, bir acemi için iyi yaptı.
He didn't do it on purpose.
začať sa učiť
O onu kasıtlı yapmadı.
He didn't give up the plan.
začať sa učiť
O, plandan vazgeçmedi.
He didn't mean to hurt you.
začať sa učiť
O seni incitmek istemiyordu.
He died an unnatural death.
začať sa učiť
O doğal olmayan bir ölümle öldü.
He does not live in Sendai.
začať sa učiť
O, Sendai'de yaşamıyor.
He doesn't read many books.
začať sa učiť
O, çok sayıda kitap okumaz.
He doesn't watch television at all.
začať sa učiť
O, hiç televizyon izlemez.
He drank a shot of whiskey.
začať sa učiť
O biraz viski içti.
He drove down to the hotel.
začať sa učiť
O, araba ile otele doğru gitti.
He enjoys eating ice cream.
začať sa učiť
O dondurma yemekten hoşlanır.
He failed to take the exam.
začať sa učiť
Sınava giremedi.
He failed to wake Harry up.
začať sa učiť
O Harry'yi kaldırmada başarısız oldu.
He fell asleep immediately.
začať sa učiť
O derhal uyudu.
He felt a pain in his back.
začať sa učiť
O, sırtında bir ağrı hissetti.
He felt utterly humiliated.
začať sa učiť
O, tamamen aşağılanmış hissetti.
He forgot to lock the door.
začať sa učiť
O, kapıyı kilitlemeyi unuttu.
He gave away all his money.
začať sa učiť
O, tüm parasını bağışladı.
He gave her a nice present.
začať sa učiť
Ona güzel bir hediye verdi.
He gave her her first kiss.
začať sa učiť
O ona ilk öpücüğünü verdi.
He glanced at her name tag.
začať sa učiť
O, onun yaka kartına baktı.
He got a nice job recently.
začať sa učiť
O son zamanlarda hoş bir iş buldu.
He got home at seven sharp.
začať sa učiť
O, saat tam yedide eve geldi.
He got ready for departure.
začať sa učiť
O, kalkış için hazırlandı.
He got the car for nothing.
začať sa učiť
O, arabayı boşuna aldı.
He got the lady some water.
začať sa učiť
O, bayana bir bardak su getirdi.
He got to London yesterday.
začať sa učiť
O, dün Londra'ya vardı.
He got up at five as usual.
začať sa učiť
O, her zamanki gibi saat beşte kalktı.
He greeted me with a smile.
začať sa učiť
O bir tebessümle beni selamladı.
She greeted me with a smile.
začať sa učiť
O, beni tebessümle selamladı.
He grew a variety of crops.
začať sa učiť
O, çeşitli ekinler büyüttü.
He had a bitter experience.
začať sa učiť
Onun acı bir deneyimi oldu.
He had a lot of work to do.
začať sa učiť
Onun yapacak çok işi vardı.
He had an accident at work.
začať sa učiť
O iş yerinde bir kaza geçirdi.
He had breakfast all alone.
začať sa učiť
O yalnız başına kahvaltı yaptı.
He had long hair last year.
začať sa učiť
Geçen yıl o uzun saça sahipti.
He had no house to live in.
začať sa učiť
Onun yaşamak için bir evi yoktu.
He had the room to himself.
začať sa učiť
O, odayı kendine aldı.
He had to find another way.
začať sa učiť
O, başka bir yol bulmak zorundaydı.
He has a family to support.
začať sa učiť
Onun destekleyecek bir ailesi var.
He has a lot of confidence.
začať sa učiť
Onun oldukça fazla kendine güveni var.
He has already gone to bed.
začať sa učiť
O, zaten yatmaya gitti.
He has an eye for antiques.
začať sa učiť
Onun antikalarda gözü var.
He has an interesting book.
začať sa učiť
Onun ilginç bir kitabı var.
He has any number of books.
začať sa učiť
Onun çok sayıda kitabı vardır.
He has been busy this week.
začať sa učiť
O, bu hafta meşguldü.
He has been gaining weight.
začať sa učiť
O kilo almaktadır.
He has been to many places.
začať sa učiť
O birçok yerde bulunmuştur.
He has begun on a new book.
začať sa učiť
O, yeni bir kitap üzerinde başladı.
He has gone out for a walk.
začať sa učiť
O bir yürüyüş için dışarı çıktı.
He has gone to Switzerland.
začať sa učiť
O, İsviçre'ye gitti.
He has her under his thumb.
začať sa učiť
O, onun kontrolü altında.
He has no redeeming traits.
začať sa učiť
Onun kurtarıcı özelliği yok.
He has no room to study in.
začať sa učiť
Onun çalışacak bir yeri yok.
He has quite a few friends.
začať sa učiť
Onun pek çok arkadaşı var.
He has quite a few records.
začať sa učiť
Onun epeyce rekoru var.
He has set off for America.
začať sa učiť
O, Amerika'ya yola çıktı.
He has three older sisters.
začať sa učiť
Onun üç ablası var.
He has to repair the clock.
začať sa učiť
O, saati onarmak zorundadır.
He has too many wild ideas.
začať sa učiť
Onun pek çok vahşi fikirleri vardır.
He hates cleaning his room.
začať sa učiť
O, odasını temizlemekten nefret ediyor.
He held a pen in his hands.
začať sa učiť
O, elinde bir kalem tutuyor.
He held out his hand to me.
začať sa učiť
O, elini bana uzattı.
He hit a ball with the bat.
začať sa učiť
O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.
He hung his coat on a hook.
začať sa učiť
O, ceketini bir askıya astı.
He invited me to his house.
začať sa učiť
O, beni evine davet etti.
He invited me to the party.
začať sa učiť
O beni partiye davet etti.
He is a cheerful young man.
začať sa učiť
O neşeli bir genç insan.
He is a considerate father.
začať sa učiť
O, düşünceli bir babadır.
He is a good husband to me.
začať sa učiť
O bana karşı iyi bir koca.
He is a good tennis player.
začať sa učiť
O iyi bir tenis oyuncusu.
He is a handsome young man.
začať sa učiť
O, yakışıklı bir genç adamdır.
He is a jack-of-all-trades.
začať sa učiť
O, on parmağında on marifet olan bir kimsedir.
He is a really good worker.
začať sa učiť
O, gerçekten iyi bir işçidir.
He is a teacher of English.
začať sa učiť
O bir İngilizce öğretmenidir.
He is a very decent fellow.
začať sa učiť
O, çok hoşgörülü bir adamdır.
He is absorbed in his work.
začať sa učiť
O tüm dikkatini işine vermiş.
He is afraid of his father.
začať sa učiť
O, babasından korkar.
He is always full of ideas.
začať sa učiť
O, her zaman fikirlerle dolu.
He is always up to no good.
začať sa učiť
O, her zaman bir fırıldak çevirir.
He is an expert at fishing.
začať sa učiť
O, balık tutmada uzmandır.
He is as talkative as ever.
začať sa učiť
O, her zamanki kadar geveze.
He is as tall as my father.
začať sa učiť
O, benim babam kadar uzundur.
He is careless about money.
začať sa učiť
O, para hakkında dikkatsiz.
He is crazy about baseball.
začať sa učiť
O beyzbolu çok fazla seviyor.
He is doing fine in school.
začať sa učiť
O okulda iyi yapıyor.
He is eager to go to China.
začať sa učiť
O, Çin'e gitmek için istekli.
He is employed on the farm.
začať sa učiť
Ona çiftlikte iş verilmektedir.
He is far from being happy.
začať sa učiť
O, mutlu olmaktan uzaktır.
He is going to the concert.
začať sa učiť
O konsere gidiyor.
He is good at flying kites.
začať sa učiť
O, uçurtmaları uçurmada iyidir.
He is good at fund raising.
začať sa učiť
O, fon sağlamada iyidir.
He is hunted by the police.
začať sa učiť
O, polis tarafından avlandı.
He is looking forward to seeing you.
začať sa učiť
O seni görmek için sabırsızlanıyor.
He is in front of the door.
začať sa učiť
O kapının önünde.
He is in the prime of life.
začať sa učiť
O, hayatının baharında.
He is just an ordinary man.
začať sa učiť
O sadece sıradan bir insan.
He is like a brother to me.
začať sa učiť
O, benim için bir kardeş gibidir.
He is mentally handicapped.
začať sa učiť
O, zihinsel engelli.
He is not guilty of murder.
začať sa učiť
O, cinayetten suçlu değildir.
He is now staying in Paris.
začať sa učiť
O, şimdi Paris'te kalıyor.
He is really in good shape.
začať sa učiť
O gerçekten iyi durumda.
He is said to be very poor.
začať sa učiť
Onun çok fakir söyleniliyor.
He is standing on the hill.
začať sa učiť
O, tepede duruyor.
He is still full of energy.
začať sa učiť
O hala enerji dolu.
He is studying agriculture.
začať sa učiť
O, tarım eğitimi görmektedir.
He is studying at his desk.
začať sa učiť
O, masasında çalışıyor.
He is sure to win the game.
začať sa učiť
O, oyunu kazanacağından emin.
He is swimming in the pool.
začať sa učiť
O havuzda yüzüyor.
He is the talk of the town.
začať sa učiť
O, kasabanın gündemindedir.
He is too proud to give up.
začať sa učiť
O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.
He is very a dangerous man.
začať sa učiť
O, çok tehlikeli bir adam.
He is very friendly to her.
začať sa učiť
O, ona karşı çok samimi.
He is wanted by the police.
začať sa učiť
O, polis tarafından aranıyor.
He isn't able to buy a car.
začať sa učiť
O bir araba alamaz.
He joined the English club.
začať sa učiť
O, İngilizce kulübüne katıldı.
He kept silent for a while.
začať sa učiť
Bir müddet sessiz kaldı.
He kept silent for a while.
začať sa učiť
Bir süre sessiz kaldı.
She kissed him on the cheek.
začať sa učiť
O, onu yanağından öptü.
He knows Mr. Davidson well.
začať sa učiť
O, Bay Davidson'u iyi tanır.
He leaned against the wall.
začať sa učiť
O, duvara dayandı.
He leaves for Tokyo at ten.
začať sa učiť
O saat onda Tokyo'ya hareket eder.
He left after he had lunch.
začať sa učiť
Öğle yemeği yedikten sonra gitti.
He left for America by air.
začať sa učiť
O hava yoluyla Amerikaya gitti.
He let me stay for a night.
začať sa učiť
O, benim bir gece kalmama izin verdi.
He likes English very much.
začať sa učiť
O, İngilizceyi çok seviyor.
He likes jazz, and so do I.
začať sa učiť
O jazz sever, ve ben de öyle.
He lived in a town near by.
začať sa učiť
O yakındaki bir kasabada yaşıyordu.
He lived next to his uncle.
začať sa učiť
O amcasına bitişik yaşadı.
He lived to a ripe old age.
začať sa učiť
Olgun bir yaşa kadar yaşadı.
He looks as if he were ill.
začať sa učiť
O hastaymış gibi görünüyor.
He looks like your brother.
začať sa učiť
O, erkek kardeşine benziyor.
She looks young for her age.
začať sa učiť
O, yaşına göre genç görünüyor.
He loses his temper easily.
začať sa učiť
O kolayca kontrolünü kaybeder.
He lost his temper with me.
začať sa učiť
O bana öfkelendi.
He made a journey to Paris.
začať sa učiť
O, Paris'e bir yolculuk yaptı.
He made her clean the room.
začať sa učiť
O, ona odayı temizletti.
He made me a box yesterday.
začať sa učiť
O bana dün bir kutu yaptı.
He made me happy yesterday.
začať sa učiť
O dün beni mutlu etti.
He made the children laugh.
začať sa učiť
O, çocukları güldürdü.
He made up for the deficit.
začať sa učiť
O, zararı telafi etti.
He made up the whole story.
začať sa učiť
O, bütün hikayeyi uydurdu.
He married a Canadian girl.
začať sa učiť
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
He may come, or he may not.
začať sa učiť
O gelebilir yada gelmeyebilir.
He may have left for Kyoto.
začať sa učiť
O, Kyotoya hareket etmiş olabilir.
He may have missed the bus.
začať sa učiť
O, otobüsü kaçırmış olabilir.
He might have lost his way.
začať sa učiť
O, yolunu kaybetmiş olabilir.
He motioned me to stand up.
začať sa učiť
O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.
He occasionally visited me.
začať sa učiť
O, zaman zaman beni ziyaret etti.
He played golf last Sunday.
začať sa učiť
O, geçen Pazar günü golf oynadı.
He played tennis yesterday.
začať sa učiť
O, dün tenis oynadı.
He plays golf every Sunday.
začať sa učiť
O, her Pazar golf oynar.
He pressed the brake pedal.
začať sa učiť
O, fren pedaline bastı.
He proofread my manuscript.
začať sa učiť
O benim yazımı düzeltti.
He provided them with food.
začať sa učiť
O, onlara yiyecek sağladı.
He put live bait on a hook.
začať sa učiť
O, oltaya canlı yem taktı.
He put the key in the lock.
začať sa učiť
O kilidi anahtara soktu.
He ran as fast as he could.
začať sa učiť
O elinden geldiğince hızlı koştu.
He ran away with the money.
začať sa učiť
O para ile kaçtı.
He reads a novel every day.
začať sa učiť
O, her gün bir roman okur.
He refuses to listen to me.
začať sa učiť
O, beni dinlemeyi reddediyor.
He said he could swim well.
začať sa učiť
O iyi yüzebileceğini söyledi.
He said that he was hungry.
začať sa učiť
O, aç olduğunu söyledi.
He saved a hundred dollars.
začať sa učiť
O, yüz dolar tasarruf yaptı.
He saw a dog near the door.
začať sa učiť
O, kapının yanında bir köpek gördü.
He saw the picture clearly.
začať sa učiť
O, resmi açıkça gördü.
He seemed to have been ill.
začať sa učiť
O, hasta olmuş görünüyordu.
He seems to be very sleepy.
začať sa učiť
O, çok uykulu gibi görünüyor.
He seems to have been rich.
začať sa učiť
O zengin olmuş gibi görünüyor.
He sent me a birthday card.
začať sa učiť
O bana bir doğum günü kartı gönderdi.
He should be put in prison.
začať sa učiť
O ceza evine konulmalıdır.
He showed us some pictures.
začať sa učiť
Bize birkaç resim gösterdi.
He slipped and nearly fell.
začať sa učiť
O kaydı ve neredeyse düşecekti.
She smiled and said goodbye.
začať sa učiť
O, gülümsedi ve hoşçakal dedi.
He solved all the problems.
začať sa učiť
O bütün problemleri çözdü.
He speaks English a little.
začať sa učiť
O, biraz İngilizce konuşur.
He speaks English fluently.
začať sa učiť
O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.
He started washing his car.
začať sa učiť
O, arabasını yıkamaya başladı.
He stayed here for a while.
začať sa učiť
O, bir süre burada kaldı.
He stays in touch with her.
začať sa učiť
O, onunla temasını sürdürdü.
He stood there for a while.
začať sa učiť
O, bir süre orada durdu.
He stopped talking to them.
začať sa učiť
O, onlarla konuşmayı kesti.
He stopped to talk to them.
začať sa učiť
O onlarla konuşmak için durdu.
He studied English history.
začať sa učiť
O İngiliz tarihi okudu.
He succeeded to his estate.
začať sa učiť
O, mülküne varis olarak sahip oldu.
He told me all the details.
začať sa učiť
O, bana tüm detayları anlattı.
He told me to wash my face.
začať sa učiť
O, bana yüzümü yıkamamı söyledi.
He told me when to say yes.
začať sa učiť
O, bana ne zaman evet diyeceğimi öğretti.
He told us to come on time.
začať sa učiť
Zamanında gelmemizi söyledi.
He took us back in his car.
začať sa učiť
O bizi arabasına geri aldı.
He turned pale with fright.
začať sa učiť
Onun korkudan benzi attı.
He turned up an hour later.
začať sa učiť
O, bir saat sonra geldi.
He understands the problem.
začať sa učiť
O, sorunu anlıyor.
He used me as a guinea pig.
začať sa učiť
O beni bir kobay gibi kullandı.
He used to go out at night.
začať sa učiť
O, gece dışarı çıkardı.

Ak chcete pridať komentár, musíte byť prihlásený.